Remzi Kartal: AKP dengesini kaybetti, Türkiye değişim sürecinde

img
ANKARA - KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, KDP ortaklığındaki saldırıların AKP iktidarının son hamlesi olduğunu belirterek, "Dengelerini kaybettiler. Türkiye büyük değişim süreci içerisinde" dedi. 
 
Hamas'ın en üst düzey liderlerinden İsmail Haniye'nin İran'ın başkenti Tahran'da İsrail'in hava saldırısıyla öldürmesi sonrası Ortadoğu’daki tansiyon daha da yükseldi. İran’dan “misilleme” açıklamaları yapılırken, İsrail ise saldırılarını Lübnan'a kadar genişletti. 
 
Gerilimin tırmandığı Ortadoğu'daki gelişmeler bununla sınırlı değil. Türkiye de yaşanan gerilimde faydalanarak Kürt kazanımlarına karşı girişimlerini arttırdı. Türkiye, bir yandan uluslararası ve bölgesel güçlerin desteğiyle Temmuz ayı başında Federe Kurdistan Bölgesi'ndeki saldırılarını genişletirken, diğer yandan Kuzey ve Doğu Suriye'deki statünün ortadan kaldırılması amacıyla Beşar Esad ile barışma çabası içerisinde. 
 
KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, Ortadoğu’daki gelişmeleri ve Kurdistan coğrafyasına etkilerine dair sorularımızı yanıtladı. 
 
Haniye’nin öldürülmesi sonrası gerilim tırmandı. İran’dan "misilleme" açıklamaları geldi, İsrail de yeni saldırılara başladı. Tüm bu yaşananları nasıl yorumluyorsunuz? Yaşanan karışıklık nereye evrilir?
 
Ortadoğu'da yaşanan bu yoğun savaş süreci dünyadaki kapitalist sistemin yaşadığı kriziyle bağlantılı. Yani sistemin karakteridir; krizi savaşla aşmak. Uluslararası güçler dünyanın her tarafındaki bu savaşlarla hakimiyetlerini sağlamlaştırmak, savaş sanayini geliştirmek ve bu temelde hakimiyet sürdürmeyi esas alıyorlar. Netanyahu ve ittifak ettiği dinci ve radikal gruplar, tam da bu süreci fırsat bilerek kendi politikalarını savaş eksenli olarak geliştirmek istiyor. İran da bölgesel hakimiyetini farklı bir biçimde kendi stratejisi içerisinde sürekli geliştirmeyi esas alıyor. Hem halka hem de siyasi liderlere yönelik yürütülen bu saldırı politikaları bu süreçte daha da gelişecek gibi görünüyor. 
 
İran'ın nasıl bir tepki vereceğine dair öngörünüz nedir? 
 
 
 İran'ın işi zor. Hem uluslararası baskı altında hem de büyük bir savaşa katılmak istemiyor. Ama savaş, kriz ve istikrarsızlık daha da artacak. 
 
İran nasıl bir yanıt verir bunu net olarak bilemeyiz. Ama İran’ın işi zor. Çünkü hem uluslararası bir baskı altında hem de doğrudan büyük bir savaşa katılmak istemiyor. Bu İran için de oldukça zorlayıcı. Haniye’nin öldürülmesinden sonra Ürdün Dışişleri Bakanı'nın İran'a gelişi aslında Amerika ve Amerika'ya bağlı başta İngiltere olmak üzere güçlerin mesajını götürmesidir. Savaşın tırmandırılmamasını esas alan bir ziyaretti. Daha önce de İsrail'e yönelik yapılan saldırıda da aynı şeyler yapılmıştı. Yapılan görüşmelerde adeta karşılıklı bir anlaşma çerçevesinde İran’ın İsrail'e yönelik saldırıları kontrol edilebilmişti. İsrail de bunu biliyor. Uluslararası güçler de bunu biliyor. Bu çerçevede önümüzdeki sürecin nasıl olacağını net söylemek zor ama savaş, kriz, istikrarsızlık daha da artarak devam edecek.
 
Son gelişmelerin Hindistan’dan Avrupa’ya uzanan yeni enerji yolu ve Türkiye-Irak arasındaki "Kalkınma Yolu Projesi" ile bir bağlantısı var mı?
 
Üçüncü Dünya Savaşı olarak adlandırılan bu süreçte temel hedeflerden birisi de enerji yollarına, enerji kaynaklarına hâkim olmaktır. Hindistan, Arap ülkeleri, Ürdün, İsrail, Kıbrıs, Yunanistan üzeri planlanan enerji hattı, Türkiye’yi devre dışı bırakmıştı. Bu Türkiye için çok zorlayıcı bir durumdu. Zaten en üst düzeyde Erdoğan tarafından da dile getirilmişti. Şimdi Erdoğan alternatif bir projeyle özellikle Irak'ı kendi projesine katma temelinde Kalkınma Yolu Projesiyle bir hamle yapıyor. Fakat asıl net olan şey, bu hamlenin asıl amacının büyüyen, gelişen ve önü alınamayan Kürdistan özgürlük mücadelesini sınırlandırmak ve süreç içerisinde tasfiye etmek. Bunun için de Irak'la ortak bir proje geliştirip, Irak'a adeta bir zarf atıyor. Irak'ı da, gelişmesinin önünü açacak bir projeyle bu sürece katmak istiyor. 
 
Başarılı olur mu? 
 
Türkiye'nin ne kadar zorda olduğu biliniyor. Çünkü geçen 10 yıllık süreçte askeri olarak yeni bir konsept geliştirdiler ancak başarısız kaldılar, sonuç alamadılar. Ekonomileri çöktü, siyasi olarak bu son seçimlerde de kaybettiler. Onun için de tek başlarına PKK'ye karşı girdikleri çıkmazı aşamayacaklarını kabul ettiler ve bu temelde de dışarıya yönelik bir hamle yaptılar.
 
Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, İran, Avrupa, Amerika... herkesi bu sürece katmak istediler. Hem ekonomik olarak Türkiye'nin önünü açacak hem de askeri olarak yardım alacak bir konseptle bir seferberlik içine girdiler. Ama eli boş döndüler. Sadece Irak ve KDP'yle bir ilişki kurdular. Bir tehlike riski söz konusu ama fırsat var. Türk devlet faşizminin çökertilmesi, ihanetin çökertilmesi ve dört parça Kürdistan'da sorunun demokratik çözümü ve halkların eşit birlikteliğine dayalı yeni bir konsept çerçevesinde yeni bir sürecin başlamasının zemini var.
 
Irak ve KDP ile kurulan ilişki gündemde; son saldırılarda bu ilişki üzerinden Federe Kurdistan Bölgesi ile Kuzey ve Doğu Suriye arasında bir tampon bölge oluşturulmak istendiği belirtiliyor. Bu değerlendirmeleri nasıl okuyorsunuz? 
 
 
Türkiye Musul, Kerkük ve Halep çerçevesinde bir Osmanlı hayalini canlandırmak istiyor. Fakat şunu diyebiliriz; 'Aç tavuk kendisini darı ambarında sanır.
 
Hem Türk devleti hem KDP hem de DAEŞ cepheleri açısından ortak bir amaç. Nasıl? Türk devletinin Misak-ı Milli çerçevesinde Musul ve Kerkük kapsamında bir programı var. Oradan Halep’e yönelik. KDP'nin iktidarına karşı alternatif bütün Kürt siyasi hareketlerini silecek. İktidarının önünü açacak. Rojava'da da kendi önünü açacak. Rusya ve Şam üzerinde yaptıkları ittifakla Kuzey ve Doğu Suriye ve sistemini hedef alacak. Diğer taraftan Suriye'ye ‘Biz sizin toprağınıza karşı saygılıyız. Sadece buradaki ülkemize yönelik tehditleri ortadan kaldırmak istiyoruz’ diyerek, bir ilişki sürdürmeyi isteyecek. Aslında Musul, Kerkük ve Halep çerçevesinde bir Osmanlı hayalini bölgede canlandırmak istiyor. Fakat şunu diyebiliriz; 'Aç tavuk kendisini darı ambarında sanır.' Erdoğan bu konseptle aslında Amerika'nın Vietnam'da yaşadığı yenilgiyi Türk rejimine yaşatacak. Hem Erdoğan'ın çöküşü hem de yüz yıllık faşizmin çöküşünü getirecek bir konsepttir.
 
Türkiye'nin KDP işbirliğiyle Temmuz ayı başında genişlettiği saldırıları, sonrasında yeni üs bölgeleri ve kontrol noktaları kurmasını da bu "hedef" bağlamında ele alabilir miyiz?
 
Türkiye çok açık ve net bir şekilde ciddi bir kriz ve sıkışma hali yaşıyor. Türkiye, bu ülkelere yönelik gidişleri ve gelişleri, yardım alma ihtiyacı içerisinde olan bir ülke tablosunu çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Diyebiliriz ki bu son on yılda özgürlük mücadelesinin önünü kesmek için çok şey yaptılar. Bütün ekonomik, siyasi, askeri, istihbaratı ülke imkanlarını seferber ettiler. Bu son hamle diyebiliriz. 
 
KDP neden böylesi bir işbirliğinin içerisinde yer alıyor? 
 
Çünkü KDP, hiçbir zaman Kürt ulusal birliğini hedefleyen, bu temelde Kürt demokrasisini geliştirmeyi, Kürt toplumunun gücü ve yaşamını geliştirmeyi hedefleyen bir konseptin sahibi olmadı. Başından itibaren hep kendi iktidarlarının gelişmesini, büyümesini esas alan bir strateji esas aldı. Günümüze kadar Türkiye, Irak ve Şam ile olan ilişkilerinin hepsi bu temeldeydi. Mesela 1968’de Şah rejimi ile böyle bir şey yaptılar. 1961-1966 arasında Güney Kürtleri ile Talabani ile yaşanan sorunların merkezinde de yine bu anlayış vardı. Aile iktidarına dayalı siyasetin yarattığı krizle Kurdistan'da siyaset parçalandı. KDP diye bir ikili siyaset ortaya çıktı. Sonra 1968’de Şah rejiminin talebi çerçevesinde Doğu Kürdistan'da devrimcileri katlederek, teslim ettiler. Aynı zihniyet daha sonra Dr. Şivan ve arkadaşlarını Türk devletinin isteği çerçevesinde katlettiler. Günümüzde de Türk devletinin hizmetinde bir pozisyonda. Bu aslında KDP açısından ihaneti aşan bir tablo.
 
 
KDP, günümüzde Türk devletine kölelik yapıyor. Türk devletine teslim olmuşlar. Bütün siyasi partiler bu ihanete ve sömürgeciliğe karşı mücadeleyi büyütmeli. 
 
Dünkü süreçte bir ihanet tablosu netti. Aile iktidarını uzatmak ve onu sağlama almak için düşmana hizmet eden bir siyasetti. Ama artık günümüzde Türk devletine tamamen köle. Yani Türk devleti artık güneyde KDP’nin hâkim olduğu bütün alanlarda onu kendisi için bir güç olarak kullanıyor. Türk devletine teslim olmuşlar. Dört parça Kürdistan halkı, bunun karşısında duruşunu ortaya koyması gerek. Çözüm sadece Güney Kurdistan'da değil, dört parça Kürdistan'da. Bütün siyasi partiler, kadınlar, şahsiyetler, toplumsal bileşenlerin ihanete ve sömürgeciliğe, Türk sömürgesine karşı harekete geçmesi ve mücadeleyi büyütmesi gerekir.
 
Federe Kurdistan Bölgesi'ndeki gelişmelerle devam edecek olursak; Kerkük'te seçimlerin üzerinden 8 ay geçmesine rağmen yeni vali seçilmedi. KDP de Kürt karşıtı cephe ile anlaştı. YNK saf dışı bırakılmak isteniyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? 
 
Şunu tekrar etmem gerekiyor; artık Türk devletinin emrinde olan bir yapı var. KDP'nin Kerkük'teki ittifaklarını, siyasetini anlayabilmemiz için bu gerçeği görmemiz gerekiyor. Çünkü daha dün yeni açıklama yapıldı. Yaptıkları ittifak çerçevesinde valiliğin Araplara verilmesi konusunda anlaşmışlar. İşte söylediğim zihniyet bu, yani aile zihniyeti. Burada Kürtlük yok. Burada Kurdistan yok. Burada toplumsal ulusal bir strateji, bir konsept yok. Kerkük Valiliği seçimleriyle ilgili tablo, Barzani ailesinin ihanette geldiği son durumu izah ediyor. Barzani ailesi eğer kendisi olamıyorsa, kendisi dışında bir Kürt'ün de alternatif olarak ortaya çıkmasını istemiyor. Bir Türk olabilir, bir Türkmen olabilir, bir Arap olabilir, bir Fars olabilir. Bunda hiçbir sorun yok. Onları kendisine rakip görmüyor. Kürt olmasın, kim oluyorsa o olsun. Onun için Barzani ailesi artık bir Kürt partisi olarak değerlendirilmemeli. Tamamen sömürgeci sisteme teslim olmuş bir güçtür, bir zihniyettir, bir aile politikasıdır.
 
Dışta bunlar yaşanırken içte de Kürtlere dönük saldırılar bir başka boyuta ulaştı. Halay çekenler tutuklanıyor, “Pêşî Peya” yazıları siliniyor... Tüm bunlar neye işaret ediyor? 
 
AKP-MHP, son 10 yıllık süreçte büyük bir başarısızlık yaşıyor. Ürettikleri savaş doktrini başarısız kaldı ve çok büyük bir ekonomik yük altında girdiler. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile uluslararası serbest piyasa ekonomisinden koparıldı ve Türkiye'nin kaynaklarını ‘tekniğe’ dayalı savaş sürecinde çökerttiler. Yasama, yürütme, yargı sisteminin ortadan kalktığı, basının olmadığı, adaletin olmadığı, ekonomisinin savaş ekonomisine endeksli olduğu bu süreçte Türkiye'ye yatırım gelmiyor. Bunun için de tamamen uluslararası mafyaya sermayesini açtılar. Bu da Türkiye'de büyük bir çöküşü yarattı. Diyebiliriz ki hem ahlaki hem siyasi hem ekonomik hem psikolojik moral olarak büyük bir çöküş içerisinde.
 
Bu son seçimlerde de siyaset büyük bir darbe yedi. Bir önceki seçimde muhalefet büyük bir darbe yedi. Kılıçdaroğlu ve yönetimi silindi. Akşener silindi. Bu son seçimde de AKP ve MHP silindi. Bu neydi? Tekçi devlet sistemini savunan siyasi partilerin çöküşüdür. Neden? Çünkü yürüttükleri politikalar başarısız. Türkiye mafya ve çetelere teslim edilmiştir. AKP-MHP iktidarı, bu tablo karşısında son bir hamleyle bu son operasyonlarla bazı sonuçlar elde etmek ve kendi iktidarlarını kurtarmak istiyor. Ama bir taraftan da Türkiye'de topluma yönelik saldırılar sürüyor. Düğünlere, halaylara yönelik düşmanlık düzeyine geldi. 
 
Dengelerini kaybettiklerini, açıktan bir toplumun kimliği, varlığı, dili ve geleneğiyle çatışan bir düzeye geldiğini görüyoruz. Onun için Türkiye'de demokrasi, özgürlük, eşitlikten ve adaletten olan bütün demokrasi güçleriyle faşizmin çökertilmesi ve demokratik bir sürecin başlatılması için bu süreci fırsat bilmek gerek. Tekçi sistemin çökertileceği bir süreçtir. Kürt sorununun demokratik siyasal çözümü, bütün Kürtlerin yaşadığı bölge ülkelerinde demokrasinin, eşitliğin ve özgürlüğün önünü açacaktır. Bu temelde bu tarihi süreci doğru okumak, doğru anlamak ve buna yanıt olmak gerekiyor.
 
Tüm bu yaşananları göz önünde bulundurduğumuzda nasıl bir süreç bizi bekliyor? 
 
 
 Türkiye bir erken seçim süreciyle karşı karşıya. DEM Parti ve oluşturduğu ittivak, kendini bu sürecin motor gücü olarak görmeli. 
 
Türkiye'de bu süreci, olması gereken bir seçime kadar normal götüremezler. Ne ekonomik ne siyasi ne de psikolojik olarak bunun koşulları yok. Önümüzdeki süreç faşizmin çökertilmesinin ve demokrasi önündeki engellerin kaldırılması sürecidir. Bunun için de Türkiye bir erken seçim süreciyle karşı karşıyadır. Ya da yeni bir geniş ulusal mutabakat, ama demokrasi eksenli geniş bir ulusal mutabakat eşiğindedir. Onun için Türkiye'deki demokrasi güçleri bunu görmeli. Başta DEM Parti ve birlikte oluşturduğu ittifak, kendilerini bu sürecin motor gücü olarak görmeliler. 
 
CHP sistemin partisidir. Sistemin tıkanmasından dolayı CHP'de de sorunlar yaşanıyor, arayışlar ortaya çıkıyor. Onun için DEM Parti ve demokratik güç birliği, Türkiye'nin bütün sorunlarına -Kürt sorunu başta olmak üzere- yönelik çözüm öneren, ana muhalefet partisi olarak rol oynayan bir mücadeleyi esas almalılar. Türkiye, yakın zamanda büyük değişimlerle yüz yüze gelecek bir süreç içerisindedir. Bu temelde herkes motivasyonunu yüksek tutmalı. Bu rejim kafayı yemiş.
 
MA / Fırat Can Arslan

Diğer başlıklar

30/08/2024
12:55 Vicdani retçiye hapis cezası: Sözlerimin arkasındayım
12:29 Adana’da bir kadın katledildi
12:26 Ailelerden İmralı başvurusu
12:05 Cûdi’de yaban keçisi avlayan kişiye 660 bin TL ceza
11:13 DEM Partili Çiftyürek: Coğrafyamız gıda kriziyle yüz yüze
10:29 Narin Güran’ı arama çalışmaları sürüyor: Ağabeyi serbest bırakıldı
10:19 Dilruba Kayserilioğlu tahliye edildi
10:13 Kaybettirilen Ertak'ın oğlu: Devlet geçmişle yüzleşmeli
09:39 İzmir'de 1 Eylül programına katılım çağrısı
09:14 İlkokula başlayan öğrencinin masrafı 5 bin TL’den 15 bin TL'ye yükseldi
09:12 DEM Parti Eylül’de ‘Örgütlenme seferberliği’ başlatıyor
09:11 Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü: Devlet hukuku içselleştirmeli
09:06 İstanbul’da 1 Eylül’ün adresi Kadıköy: Savaş ve tecride karşı barışı haykıracağız
09:05 Şiddet olayları artıyor: Çözüm bireysel terapi değil, toplumsal adalet
09:03 Kızına mücadele sözü veren Yüce: Devlet barış elimizi hep reddetti
09:02 Karadeniz’de HES’ten sonra maden talanı
09:01 30 yıllık hasta tutsağın tahliyesi bir kez daha engellendi
09:01 Av. Altuntaş’tan tecrit tepkisi: Devlet kanunlara uymuyorsa kimse güvende değil
09:00 30 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
05:02 Gulistan Tara Êlih’te toprağa verildi
00:29 Gulistan Tara'nın cenazesi Êlih'e uğurlandı
29/08/2024
23:45 Doğa, Kültür ve İnanç Festivali’ne yoğun ilgi
22:02 Kırşehir YGC’deki tutsaklar: İşkenceye uğradık, yalıtılmış hücrelere kapatıldık
21:22 Kayyım nöbeti 75’inci gününde: Hep beraber barışı inşa edelim
21:08 Gulistan Tara'nın cenazesi Silopiya'da karşılandı
20:57 WHO: Gazze'de çatışmalara 3 günlük ara verilecek
20:08 Narin Güran’a dair haberlere yayın yasağı
20:01 Haciya Kurdan Mahallesi’ne elektrik verildi
19:59 Hîvron ve Kolektifa Rîtmên Azad Wan’da sahne alacak
19:32 Meletî'de bir yurttaş boğuldu
19:16 Amûdê’de patlama: 1 kişi hayatını kaybetti
19:07 Amed’de Halk Lokantası açıldı: 4 çeşit yemek 70 TL
18:25 İran’da 5 kişi idam edildi
18:08 ‘Abdullah Öcalan’ın fikirleri yaşamın her alanında’
17:59 Sebahat Tuncel'den Özgür Basın çalışanlarına dayanışma ziyareti
17:42 Suriyeli çocuğa şiddet uygulayan kişi gözaltına alındı
17:01 Arama çalışmaları 9’uncu gününde: Narin’den hala bir iz yok
16:42 Suriyeli çocuğa şiddet uygulayan failler hakkında suç duyurusu
15:59 Dinçer Lojistik işçilerinin direnişi kazanımla sonuçlandı
15:46 Bayındır'dan 'Malazgirt fotoğrafı' yorumu: Ne olursa olsun Kürt mücadelesi kazanacak
15:24 DEM Partili Güneş’ten Meclis’e kaybolan çocuklar için acil toplantı çağrısı
14:28 Amed Sağlık Platformu: Hasar tespit raporlarını açıklayın
14:19 78’liler Girişimi üyesi Ural gözaltına alındı
14:16 MKB Rondo işçileri greve başladı
14:03 DEM Parti'den saldırıya uğrayan Hewş Kafe'ye ziyaret
13:45 Ankara’da 1 Eylül çağrısı: Barış ezilen halkların direnişinde
13:22 Şenyaşar'ı ziyaret eden Gergerlioğlu: Meclis Başkanı niye susuyor?
13:10 Gazeteci Tara’nın cenazesi Êlih’e uğurlandı
12:42 Koza İşletmesi'ne 8 ayda 8 'ÇED gerekli değil' kararı
12:04 Irak Türkiye’ye ait İHA’yı düşürdü
12:00 Türk-İş’ten ‘enflasyon geriledi’ iddiası
11:53 Avukatlardan İmralı’ya gitmek için başvuru
11:37 Wan’ın tek kadın otobüs şoförü tekrar direksiyona geçti
11:36 Ekonomiye güven son üç yılın en düşük seviyesinde
11:23 Çiftçiye mazot, gübre ve prim desteği kaldırıldı
11:11 Rusya ve Türkiye’nin ortak devriyesine halk engeli
10:57 Gazeteci Tara’nın cenazesi Adli Tıp Kurumu’ndan alındı
10:46 İstanbul’da metrobüs kazası: 1 ölü, 38 yaralı
10:03 Muradî’nin duruşması görülmeden ertelendi
09:38 Ağır hasta tutsağın ilaçları verilmiyor
09:03 Nobel ödüllü Jean-Pierre Sauvage: Abdullah Öcalan’ı özgürleştirme zamanı geldi
09:03 Irkçı saldırıya uğrayan işçi: Organize bir saldırıydı
09:02 1 Eylül çağrısı: Toplumsal barış için tecrit sonlandırılmalı
09:02 Öcalan ile görüşme başvurularına yanıt yok: Hukuksuzluğa karşı herkes ses çıkarmalı
09:01 Esnaf siftah yapamaz halde: Akşama kadar boş boş oturuyoruz
09:01 Zorla kaybettirmelere karşı mücadele sürüyor: Vazgeçmeyeceğiz
09:00 29 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
28/08/2024
23:54 Suriyeli çocuğa şiddet uygulayan kişi hakkında soruşturma başlatıldı
23:44 NUJ gazetecilerin katledilmesini kınadı
22:25 DEM Parti, elektriğin kesildiği köyde: DEDAŞ halka zulüm ediyor
22:08 ‘Özgürlüğe ses ver’ eylemi: Adalet için tecridi kıralım
21:55 Kayyım nöbetinde Xwebûn Gazetesi’ne keyfi engel
21:12 Şirnex'de ‘Özgürlük Okumaları’ sürüyor
20:15 Yamar: Barış için Abdullah Öcalan fiziki özgürlüğüne kavuşmalı
20:00 Şirnex'de birçok alana 15 günlük yasak
19:49 Gulistan Tara’nın cenazesi Êlih'e getirilecek
19:42 Cenevre eylemi: Katledilen gazeteciler Türkiye’yi teşhir ediyordu
19:30 Silêmanî katliamı İzmir'de protesto edildi
18:50 İstanbul’da metroda saç tokası satan Suriyeli çocuğa şiddet
18:29 CarrefourSA depo işçilerinin eylemi kazanımla sonuçlandı
18:26 Kadınlardan Narin’in ailesine dayanışma ziyareti
17:44 Hezex'de gözaltına alınan gençler serbest
17:24 Silopiya'da 1 Eylül'e çağrı: Kürt sorununun çözümü onurlu barıştan geçer
17:08 Giresun'da maden protestosu: Fatsa'dan Şirnex'e kadar talan aynı aklın ürünü
16:58 Taliban kadınlara 'kısık sesle' konuşma zorunluluğu getirdi
16:44 Hatimoğulları Emine Şenyaşar'ı ziyaret etti
16:11 Narin’i arama çalışmaları Selmi Çayı’nda yoğunlaştırıldı
16:09 Savcılığın müebbet hapis cezası talep ettiği Gezici ailesi tahliye edildi
15:54 Yoksulluk sınırı 64 bin TL'yi geçti
15:52 Göçmen Mülteci Dayanışma Ağı’ndan ortak mücadele vurgusu
15:41 Gazetecilere yönelik saldırı Irak Parlamentosu’na taşınacak
15:21 İsveç gazetesi: Dünya neden 2 Kürt gazetecinin öldürülmesini kınamıyor?
15:00 Varto Festivali 2’nci gününde: Alevilik inancını yaşatalım
14:54 Qamişlo’da SİHA saldırısı: Bir kadın ve oğlu katledildi
14:40 Türkiye çok sayıda tankı Dêreluk Barajı’na konuşlandırdı
14:27 Roboski İçin Adalet Girişimi: 4 bin 627 gündür adalet arıyoruz
14:26 Vergide adalet eylemi: Sonuç alıncaya kadar mücadele sürecek
14:19 'Ölmek istemiyorum' videosu paylaşan kadın saldırıya uğradı
13:24 İstanbul’da sağanak yağmur
12:52 Riha'da bir çocuğa cinsel taciz
12:23 Mitinge çağrı: Wan’da barışın sesini yükseltelim
12:08 Bismil’de Haciya Kurdan Mahallesi’nin elektrikleri kesildi
12:00 Çorlu Cezaevi’nde tutsaklara keyfi uygulamalar
11:50 Parlamenter Yesari: Türkiye, Irak’ın egemenliğini ihlal ediyor
11:05 Bitcoin şirketi Binance, Filistinlilerin tüm varlıklarına el koydu
11:04 Seçimden önce açılan Elmadağ tren hattı iptal edildi
10:40 Dirsekli’ye DEDAŞ- jandarma baskını
10:23 İstanbul’da 5 katlı binada çökme
09:15 Dengbêj geceleriyle kültürlerini yaşatıyorlar
09:13 'Ankara-Bağdat mutabakatı Kürtlere karşı yeni bir imha konseptidir’
09:09 Eğitim-öğretim yılı ağır sorunlarla başlıyor
09:03 ‘Gazetecilerin katledilmesini kınamak yetmez, tavır alınmalı’
09:02 Gazeteci Zeynep Kuray hakkında iddianame: Haber ve gazetecilik suç!
09:02 31 tutsağa disiplin cezası: Amaç tahliyeleri engellemek
09:01 Wan’da 1 Eylül hazırlığı: Barış Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ile mümkün
09:00 28 AĞUSTOS 2024 GÜNDEMİ
08:55 Metris Cezaevi'nde yangın
08:19 Dîlok’ta bir çocuk katledildi
27/08/2024
23:37 Özel’den erken seçim çağrısı
23:21 Hint ve Kürt kadınlardan katliamlara karşı dayanışma çağrısı
22:48 İşkenceye uğrayan çocuğun anne ve babası tutuklandı
22:13 ‘Biraz Toprak’ filmi seyircisiyle buluşmaya hazır
21:44 Kayyım nöbeti 73’üncü gününde: Ülke uçurumun kenarında
21:01 Mücadeleci Sendikalar’dan CarrefourSA işçilerine dayanışma
20:59 Hatimoğulları'ndan Erdoğan'a: Manisa'ya gel de yoksulluğu gör
20:27 Kadınlar katledilen Eylem Sevilen için adalet istedi
19:25 İşçiler kirli tabldotları protesto etti
18:56 Kadın gazetecilerin katledilmesi Mersin’de protesto edildi
18:11 Anagold işletmesinde yürütmenin durdurulması kararı
17:34 İran’da 8 Kürt gözaltına aldı
17:23 Koçyiğit: Bütçeden kısmayan iktidar, köylerin yolundan kısıyor
16:55 Yargıtay işçinin kıdem tazminatını ödemeyen 'işvereni' mahkum etti
16:50 Arınç’tan Şenyaşar’a: Allah yardımcınız olsun
16:37 Cezaevindeki ihlallere karşı İHİK'e 'acil toplantı' çağrısı
16:27 Şedal: Demokratik modernite politikası aynı zamanda dirençli kentler oluşturmaktır
16:13 Serhat ve Karadeniz cezaevleri hak ihlalleri raporu
16:08 DEM Parti’den önerge: Kürtçe resmi dil olmalı
15:19 Hatimoğulları'ndan ‘Malazgirt’ yorumu: Çürük elma ittifakı
14:40 Kürt Edebiyatçılar Derneği ‘den Kürtçeye dönük saldırılara tepki
14:21 Cezaevinden sordu: Can Atalay olayı kapandı mı?
14:20 İstanbul'daki barajların son durumu
13:33 Bakırköy’de TIR otobüsün üzerine devrildi
13:26 Tutsak Bozkurt'un ailesinden bir suç duyurusu da Urfa Başsavcılığı'na
13:17 Hatimoğulları: Bu ülkenin ekmeğe de adalete de ihtiyacı var
13:06 DEDAŞ mahalle bastı: Asker elektrikleri kesmekle tehdit etti
12:53 Antalya’da aile fertleri arasında çatışma: 1 ölü 3 yaralı
12:52 İstanbul'da sağanak yağış yolları göle çevirdi
12:42 Varto Doğa, Kültür ve İnanç Festivali başladı
12:25 DEM Parti’den 1 Eylül deklarasyonu: 3 kentte miting düzenlenecek
11:50 İzmir’de erkek şiddeti: 3 çocuk katledildi