Tülay Hatimoğulları’ndan iktidara: Barış için biz hazırız, güven verici adımlar atın

İSTANBUL -  "Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları"nda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, barış için PKK Lideri Abdullah Öcalan ve parti olarak hazır olduklarını belirterek, iktidara, “Güven arttırıcı, güven verici adımlar atılmalıdır” dedi. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti),  "Toplumsal Barış ve Özgürlük Buluşmaları" kapsamında DEM Parti Sancaktepe İlçe binasında halk toplantısı gerçekleştirdi. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın da katılım sağladığı toplantıya, yurttaşlar yoğun ilgi gösterdi.
 
Burada konuşan Tülay Hatimoğulları, Cemal Metin Avcı tarafından katledilen Pınar Gültekin’e değinerek, “Pınar Gültekin, Cemal Metin Avcı tarafından diri diri yakılarak katledildi. Kadın cinayetlerine kurban giden yüzlerce ve binlerce kadından biri. Ama Yargıtay ağırlaştırılmış müebbet cezası alan katilin cezasını bozma gerekçesi olarak canlı canlı yakılarak öldürmenin canavarca bir hisle işlenmediğini gerekçe göstererek bu kararı bozmak üzere itirazda bulundu. Biz de buradan bir kez daha diyoruz ki Pınar Gültekin ve onun gibi katledilen ve hatta her gün katledilen kadınlar erkekler tarafından kadın cinayetlerine kurban edilen kadınlar asla yalnız değildir. Yargının bu şekilde taraf tutması cezasızlık sistemiyle kadın cinayetlerinin önünü açan bir yöntemi izlemesini biz kadınlar kabul etmiyoruz. Kadın yaşamın her alanında vardır ve biz DEM Parti olarak Türkiye’deki kadın hareketi ve Kürt kadın hareketiyle beraber bütün dünyaya mal edilen ‘Jin Jîyan Azadî’ şiarıyla mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
 
‘BARIŞ HAREKETİNİ ÖRGÜTLEMEYE İHTİYAÇ VAR’
 
Parti olarak yapacakları toplantılarla PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın mesajlarını tartışacaklarını ifade eden Tülay Hatimoğulları, 3’üncü dünya savaşının etkilerinin 2’nci dünya savaşının etkilerinden çok daha yıkıcı olacağını söyledi. Tülay Hatimoğulları, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Dünya iki büyük savaşı geride bıraktı şimdi ise 3’üncü dünya savaşıyla karşı karşıyayız. Geçen iki dünya savaşında dünya ölçeğinde kapitalist sistemin sermaye düzenin yaşadığı krizin aynısını küresel düzen bir kez daha yaşamaktadır. Geçtiğimiz 2 dünya savaşında yaşanan paylaşım savaşı emperyalist güçlerin şimdi yine bu dönemde özellikle Ortadoğu Afrika ve Kafkasya merkezli devam eden savaşlarda bizler bunlara bir kez daha tanıklık etmekteyiz. Altını çokça çizdiğimiz önemli bir konu, bugün 3’üncü dünya savaşı ile karşı karşıya kaldığımız bir dönemde savaşlar ve insan ölümleri dünyadaki yıkımlar geçtiğimiz iki cihan savaşından daha ağır bedeller ödetir bizlere. Çünkü bütün dünyada ileri düzeyde silahlanmanın yaşandığı bütün dünyada neredeyse nükleer silahlara sahip olunmaya çalışan bir dönemde yeryüzü yok olma ile karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle biz sadece barış hareketini Türkiye ya da Ortadoğu nezdinde değil uluslararası emperyalist bir büyük barış hareketini örgütlemeye ihtiyacımız olan bir dönemden geçiyoruz.
 
DEMOKRATİK BİR SURİYE İNŞA EDİLMESİ GEREKİR
 
Bizler bu büyük ölçekli dünya ölçeğinde özellikle Ortadoğu’da son bir yıldır yaşanan sürece baktığımızda bir yandan İsrail, Filistin savaşı öte yandan Lübnan’a Yemen'e kadar çeşitli saldırılar, Irak’ta denklemin yeniden kurulmaya çalışması İran’ın savaşa çekilmeye çalışılması ve en nihayetinde Suriye’de yaşanan rejim değişikliği ile birlikte ortaya çıkan yeni bir tablo var. Bu tablonun içinde Ortadoğu’nun büyük bir savaş içerisinde olduğunu söylersek abartı olmaz. Bütün bunlar devam ederken Rusya ile Ukrayna savaşının da devam ettiğini hatırlatmak isterim. Böyle bir dönemde coğrafyanın yakın sınırlarını değerlendirdiğimizde Suriye’deki gelişmeler bizim önemle üstünde durmamız gereken değişimler ve gelişmelerdir. Suriye’de Şam yönetimi HTŞ dediğimiz örgüt ele geçirdi ve HTŞ’den şu anda beklenen pozisyonda ilerlemenin kaydedilmediğini görüyoruz. Bir değişimden beklenen pozisyona bir adım atılmadığını görüyoruz.
 
Bizler yaşanan rejim değişikliğinde daha ilk anda yaptığımız açıklamada Türkiye’nin durması gereken yeri şöyle ifade etmiştik. Demokratik bir Suriye’nin inşa edilmesi gerekir. Suriye’de yaşayan bütün farklı halkların ve inançların ortak bir temsiliyetle, ortak bir yönetimin oluşturulması ve bu ortaklığın demokratik bir Anayasa ile taçlandırılması gerektiğini ifade ettik. Türkiye’nin durması gereken yerin neo Osmanlıcı, yayılmacı, Kürt düşmanı bir politika değil, tam tersine demokratik bir Suriye'nin inşa edilmesi konusunda adım atması ve dış siyasetini buna göre belirlemesi gerektiğinin altını çizdik. Geldiğimiz noktada gördüğümüz SMO ismiyle teşkil ettikleri çeteler tarafından saldırılara devam ediliyor. Tişrin barajında bir yandan barış nöbeti tutulurken, halkın barışçıl direnişi orta iken öte yandan oraların İHA ve SİHA’larla vurulduğunu ve sivil insanların katledildiğine ne yazık ki tanıklık ediyoruz. Bu saldırılar hala devam ediyor. Bizler çağrımızı her fırsatta yeniliyoruz. Adı ne olursa olsun bu çetevari örgütlenmeler üzerinden Suriye’de yaşayan Kürt halkına, Rojava halkına yönelik saldırılar bir an önce son bulmalıdır.”
 
SORUNUN ÇÖZÜLMEMESİNİN BEDELİNİ BÜTÜN TOPLUM ÖDÜYOR
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere değinen Tülay Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: Sayın Öcalan yapılan görüşmelerde bahsettiğimiz konularda detaylı değerlendirmeler yapmış. Şunu bilmenizi isterim ki Sayın Öcalan Suriye'de Ortadoğu'daki gelişmelerin ve küresel güçlerin buradaki paylaşım savaşları, bunun halklara yansıması, bunun karşılığında halkların ortak iradesi ile oluşturulması gereken demokratik yönetimleri en ince ayrıntısına kadar çalışmış, en ince ayrıntısına kadar bu konuda proje üretmiş ve önerilerini bu konuda sunmaktadır. Değerli arkadaşlar, elbette sınırları içinde yaşadığımız ülkemiz. Türkiye’de yine Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmemiş olmasının ağır bedellerini sadece Kürt halkı değil, Türk halkı, Araplar, Ermeniler, Lazlar, Çerkesler ezcümle bu ülkede yaşayan bütün farklı halklar ve inançlar olarak hep beraber bizler bunun bedelini ağır ödüyoruz. Çünkü demokratikleşmenin önündeki en temel engel Kürt yöntemlerle çözülmemesidir. Bunun yansımalarını her alanda görüyoruz. Mevcut rejimin bu dönemde bütün özgürlükleri sert saldırılar gerçekleştirdiğini görüyoruz. Hapishaneler siyasi tutsaklarla dolmuş taşmış durumda. Hasta tutsakların ısrarlarla cezaevlerinde tutulması yapılacak en büyük işkencelerden biridir. Bir yandan barışın sözü edilirken öte yanda belediyelerimize kayyım atanması devam edilmesi bizlerin kabul edecek bir şey değildir. Daha geçtiğimiz günlerde Akdeniz Belediyesi’ne akabinde Siirt Belediyemize kayyım atandı. İstanbul’da Esenyurt’a kayyım atandı. İBB başkanını iki de bir ifadeye çağırıyorlar. Bu ve bunun gibi muhalif yerel yönetimlere dönük onlarca çalıştırmamak üzere, kiminin parasını keserek, kimisinin belediyesine hacizler koyarak, kimini adliye koridorlarında ifade vermeye çalışarak bir biçimi ile engellendiğini hepimiz yaşıyoruz ve biliyoruz. 
 
ÖCALAN’IN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SAĞLANMASI GEREKİYOR
 
Bizler bu koşullar içinde elbette Sayın Öcalan’ın görüşmede ifade ettiği gibi. ‘Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesinin yolu Türkiye’nin demokratik bir dönüş yaşamasıyla doğrudan bağlantılıdır’ diyor. Türkiye’nin demokratikleşmesi için her türlü adımın atılması gerektiği ile ilgili mesajlarını bize iletmiş durumda. Detaylarıyla konuşacağımız bu görüşmelerin içeriğinden biraz bahsetmek istiyorum. Sayın Öcalan çözüme dair ‘Ben yoğun bir çalışma yürütmek istiyorum diyor. Ben zaten tecritte olduğum halde yoğun bir şekilde bu çalışmaları devam ettiriyorum ama benim barış için daha çok çalışabilmenin yolu benim üzerimdeki tecridin kalkması ve çalışma koşullarının oluşturulmasıdır’ demiş. Biz buradan bütün dünya duyacak şekilde yüksek sesle haykırıyoruz. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit bu görüşmelerle evet biraz aralandı ama tamamen ortadan kalkmamıştır. Sayın Öcalan’ın barış için çalışabilmesi için fiziki koşullarının sağlık koşullarının her türlü koşulun rahatça birçok heyetin gidip gelebileceği koşulların sağlanması elzemdir. Çünkü onun da belirttiği gibi Türkiye belirttiğimiz bu bölgesel gelişmeler içerisinde Türkiye’nin halkların barışı ve geleceği için barış dışında bir seçeneğinin olmadığını bu görüşmelerde kalın bir şekilde altını çizmiştir.
 
GÜVEN VERİCİ ADIMLAR ATIN
 
Bizler bu süreci yürütürken bu sürecin adına barış süreci, çözüm süreci demediğimizi hepiniz biliyorsunuz. Bu sürecin adını koyamadık. Bu gelişmeler ile birlikte bizlerin üzerinde estirilmek istenen çeşitli olayların varlıkların olduğunu biliyoruz. En önemlisi kullandıkları dil. Ana akım medyanın dilini kabul etmek mümkün değildir. Başta Sayın Öcalan olmak üzere bu süreci yürütenlere dair bir siyasi itibar suikastına yöneldiklerini görebiliyoruz. Aynı zamanda özel harp yöntemi olarak kitlede beklenti yaratmak moralsiz yaratmak ya da moralleri en yükseğe çıkarıp birden yere çakmak gibi riskler yaşıyoruz. Dolayısıyla bu manipülasyona psikolojik harbe karşı güçlü ve moralimizin en güçlü olacağı şekilde durmamız gereken bir dönem. Bizler bu toplantıları gerçekleştirerek üstünde önemli durmak istediğimiz noktalardan biri şudur: Evet, bazı görüşmeler var ve bu görüşmelerin nereye evrilebileceğine dair henüz yeterince bir fikrimiz yok. Bir plan ve program konusunda yeterince bir fikrimiz yok. Bugün Sayın Öcalan ben hazırım diyor, biz DEM Parti olarak bu süreci yürütmeye hazırız. Bir müzakere ve diyalog partisi olarak hazırız diyoruz. Ama şu ana kadar daha hükümetten icra makamı olan yürütmeden ortaya çıkan bir plan ifade ettikleri bir çözüm programı yok. Attıkları bir somut adım yok. O nedenle biz buradan çağrımızı yineliyoruz. Güven arttırıcı güven verici adımlar atılmalıdır. 
 
BİR YANDAN BARIŞ, BİR YANDAN KAYYIM
 
Biz bunları söyledikçe kayyım atarsanız, güven arttırıcı adım atmak yerine barışa olan umudu darbelemiş olursunuz. Bunu iktidar mutlaka bu sözümüze kulak vermeli ve bu sözümüzün ne anlama geldiğini anlamalıdır. Biz dün Esenyurt'ta mitingimizi gerçekleştirirken insanların o duygusunu hepimiz hissettik. Biz barış istiyoruz, bedel ödedik çoğumuz hapishanelerde kaldı yakınlarımız hapishanelerde. Birçok yoldaşımız ağır bedel ödüyor. Annelerin gözyaşı dinmedi, değer ailelerinin gözyaşı dinmedi. Onlar diyor ki ‘bizler gerçekten barışı canı gönülden istiyoruz. Ama asla boynumuzu eğdiren değil asla bizlere evet barış var deyip daha sonra hayır barış yok diyecek ‘kandırma ve kandırılma’ hikayesine hiç kimse gelmelidir’ diyor. Biz aynı şekilde Türkiye’deki bütün demokrasi güçleriyle parlamentoda temsili bulunan siyasi partilerle de görüşmeler yaptık. Herkesin şöyle bir kaygısı var. Acaba bu süreç başarıya ulaşır mı? Bizler DEM Parti olarak bu sürecin başarıya ulaşması için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Ama aynı zamanda bu yetmez iktidar ve devletten de somut adımların atılması gerekiyor. O nedenle güven artırıcı adımların atılması gerektiğini ısrarla belirtiyoruz. Bu konuda da hiç tereddütümüz olmasın. Biz sonuç ne olursa olsun barış için çalışmaya devam edeceğiz. 
 
'BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK’ TOPLANTILARININ AMACI
 
Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yanında yaptığımız bu halk toplantılarında barışı oturup evde ya da partisinde bekleyen değil, tam tersi barışın gelmesi için daha çok çalışmak üzere yolu koyulmanın vaktidir, demek için bu toplantıları yapıyoruz. Bu toplantılar da birbirimiz bilgilendireceğiz, görüş alışverişinde bulunacağız. Buradan esas çıkaracağımız sonuç şudur: Bizler bu süreçte asla rehavete kapılmayacağız, asla yerimizde oturup bekleyen pozisyonda olmayacağız. Halk olarak barışın toplumsallaşması için her evde iş yerinde Türk’ü Kürt’ü bu ülkede yaşayan farklı halkların ve inançların muhalefeti ile beraber herkesin sahiplenmesi sağlamak için dün bir çalışıyorsak bugün beş çalışmamız gereken bir dönemden geçiyoruz.
 
Sizden en büyük ricamız, yerel örgütlerimiz bulunduğu ilçelerde bütün yöre derneklerini, kurumları, hiç bir görüş ayrımın yapmaksızın hepsini tek tek ziyaret edip barışı konuşup onları bu konuda bilgilendirmek. İkincisi mahalle mahalle halk toplantıları yapmak ve barışı anlatmak. Kitle mobilizasyonunu barış için seferber etmek.
 
BARIŞI İNŞA EDELİM
 
Demokratik Türkiye ve demokratik bir cumhuriyeti inşa etmek için bugün yola koyulmadık. On yıllardır bizler Türkiye topraklarında mücadelemizi sürdürüyoruz. Yüz yıllık mücadele tarihine sahibiniz, hem Türkiye'de demokrasi güçleri, sosyalistleri devrimcileri hem de bu ülkenin yurtseverleri olarak on yıllardır ağır bedeller ödeyerek bugünlere geldik. Bu sürecin içinde varsa  bir kandırma, bu süreci nasıl göğüsleyeceğimize tarihsel birikim ve deneyimlerimize dayanak bir birimize güvenelim. Bizler bu konuda kesinlikle halkımızın faydasına yapacağımız şeyi yapacağınıza dair birbirimize sonsuz güven duymalıyız. Bu süreci barışla taçlandırmak için çok deneyime ve birikime sahibiz. Bu kendi özgücümüz ve örgütlüğümüz ile olacağına da asla unutmamalıyız. Bugün bu gelişmeler oluyorsa bilin ki siz değerli halkımızın verdiğimi örgütlü mücadelenin ürünüdür bu sonuçlar. Dolayısıyla kendimize güveneceğiz, bu güveni büyütmek için daha çok örgütlenecek ve mücadele edeceğiz. Barışı mutlaka bu topraklarda tesis edeceğiz. Akan kan artık dursun, barışı inşa edelim. Anadolu ve Mezopotamya topraklarında farklılıklarımızla her birimiz kendi dilinde inancıyla özgürce yaşayabildiği bir coğrafyayı mutlaka demokrasi ve barışla taçlandıracağımız inancımla hepinize saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.”
 
 

Diğer başlıklar

09/02/2025
17:06 TJA'dan 'Rojava Devrimi'ni sahiplenme çağrısı
17:05 Gözaltına alınan 3 gazeteci serbest bırakıldı
16:58 'Çözüm için öncelikli olarak tecrit kaldırılmalıdır'
16:17 Bayındır’dan iktidara: Öcalan çözüme, siz neye hazırlanıyorsunuz?
15:56 Polisin yaraladığı Özer saldırı anını anlattı: Bilinçli hedef alındım
15:54 Figen Yüksekdağ'ın 'Sınırsız Savunmalar' kitabı Riha'da imzalandı
15:33 ‘Çözüm için toplumsal müzakere hareketi başlatılmalı’
14:48 KDP’den KNN Televizyonu’na baskın
14:16 Mersin'de ‘Abdullah Öcalan'a özgürlük’ haykırıldı
14:12 Gazetecilerin katledilmesi ve baskılara tepki
13:58 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için mevlit verildi
13:44 Amed’de şüpheli kadın ölümü
13:30 Dêrsim’de intihar girişimi iddiası
13:18 Bakırhan: Abdullah Öcalan'ın mesajı Çanakkale ruhuna uygun olacak
13:01 2025’in başından bu yana Federe Kürdistan’da işlenen suçlar
12:46 Polis saldırısında yaralanan Özer gözlerini açtı
12:40 Hewlêr Valisi’nden maaşları ödenmeyen öğretmenlere tehdit
11:35 Trump ve Putin telefonda görüştü
11:20 Gazeteci Abdurrahim Yeşilağaç yaşamını yitirdi
11:03 Namibya'nın ilk cumhurbaşkanı hayatını kaybetti
11:02 Karayipler'deki deprem sonrası yapılan tsunami uyarıları iptal edildi
10:45 Türkiye’nin iki aylık saldırı bilançosu: 82 yurttaş yaşamını yitirdi
10:26 Amed mitinginden: Öcalan özgür olmadan halk da özgür olamaz
10:13 Kuzey ve Doğu Suriye’nin köylerine saldırı
10:00 Saldırıya uğrayan Vanspor’a coşkulu karşılama
09:49 Birgün’den 3 gazeteci gözaltına alındı
09:34 Jin dergi 6 Şubat depremlerini kapağına taşıdı
09:29 Türkmen: Türkiye’nin yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyacı var
09:09 İtfaiyenin olumsuz rapor verdiği otelde yangın çıktı, kamuoyundan gizlendi
09:08 ‘Her bir kilimin bir adı ve bir tarihi var’
09:07 Tutsağı yaralayan kurşunun sahibi bulunmadı
09:06 Sofya Alağaş'ın gerekçeli kararı: Haberler gazetecilik faaliyeti değilmiş!
09:05 Kadınlar 15 Şubat'ta Strazburg'da 'özgürlüğü' haykıracak
09:04 JES Aydın için bir tehdit
09:03 Komploya karşı direnişin ilk kıvılcımı
09:00 09 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
08/02/2025
23:00 İmamoğlu'ndan bilirkişiye suç duyurusu
22:54 Mersin’de tüm gün ‘Özgürlük’ mitingine çağrı
22:31 Bakan Tunç'a Gezi Davası yanıtı
22:29 Polis saldırısında yaralanan Özer’in ailesine ziyaret
22:06 Mitingde gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
22:00 İzmir'de Xızır Cemi düzenlendi
21:35 Ege Denizi’nde depremler sürüyor
21:23 Doğan Hatun: Çok dilli ve kültürlü mirasa sahip çıkacağız
21:16 Lübnan'dan Suriye'ye uyarı
21:13 Yangın faciasında tutuklu sayısı 22’ye yükseldi
21:09 Vanspor’a saldırı
21:01 Filistin’den Netanyahu’nun açıklamasına tepki
20:51 Lübnan’da yeni hükümet kuruldu
20:47 Fidan, İran Dışişleri Bakanı ile görüştü
20:36 Zelenski: Putin, savaşı sürdürmek için hazırlık yapıyor
20:31 Mitingde polisin saldırdığı genç beyin kanaması geçirdi
20:28 Kadınlar Havin Aşkan için eylemde
20:17 Su tankeri bombalandı
19:35 Uzun Yürüyüş Chauny kentinde
19:30 'Hakikatleri Araştırma Komisyonu’na ihtiyaç var'
19:22 AKP’li belediye oy almadığı köyün yolunu açmadı
19:06 Yürekli: Öcalan’ın özgürlüğünde ortaklaştığımızda çözüm de mümkündür
18:34 İbrahim Kalın İran’da
18:31 ‘Özgür Basın geleneği geri adım atmayacak’
18:24 İsrail’den Suriye’ye hava saldırısı
18:15 ‘Sınırsız Savunmalar’ kadınlarla buluştu
18:06 12 yaşındaki çocuğu kaçıran kişi tutuklandı
17:57 Aziz Köylüoğlu’nun katledilmesine tepki yağdı: Hakikatin sesi susturulmaz
17:44 ‘Özgür Basın size boyun eğmeyecek’
17:39 İstanbul’da 8 Mart startı
17:26 Amed'te 'Öcalan’a özgürlük' talebi yankılandı
17:16 Kobanê’nin Aşmê köyüne SİHA saldırısı: 9 kişi yaralandı
17:12 ‘Aziz, Nazim ve Cihan’ın takipçisi olacağız’
16:12 Miting sonrası gazeteci ve halka saldırı
16:12 DEÜ'den tsunami uyarısı
15:48 Mersin ‘Özgürlük İçin Barış’ mitingine hazır
15:12 İHD: Türkiye gazetecilerin öldürülmesini aydınlatmalıdır
14:50 3 kentte hasta tutsaklar için eylem
14:44 Bir Grup Müslüman Aydın’dan 'çözüm' önerileri
14:43 ‘Çözüm Barışta’ konferansı: Kürt sorunu ve hakikatin direnişi
14:35 Bakırhan: Öcalan’ın Amedlilerle buluşmasını sağlayın
14:34 Geçiş Dönemi Adaleti Konferansı: İmralı’dan gelecek olan açıklamayı ele alarak çalışmalıyız
14:24 ÖHD kongresinde İmralı tecridine tepki
14:12 'Özgürlük' mitinginde Abdullah Öcalan’ın posterleri açıldı
14:03 Çiğdem Kılıçgün Uçar: 15 Şubat’ta 'umut hakkı'nı uygulayın
13:59 İzmir Körfezi kirlilik raporu açıklandı: Kirlilik üst seviyede
13:51 Cumartesi Anneleri Maksut Tepeli’nin akıbetini sordu
13:34 Bakırhan: Öcalan demokratik Türkiye’nin formülünü oluşturuyor
13:24 Hamas-İsrail arasında rehine takası devam ediyor
13:14 Tekdağ'ın faili bulunmadı, Diril'in akıbeti açığa çıkarılmadı
13:08 Amed'deki mitingte 'Öcalan'a özgürlük' çağrısı
12:54 DFG ve MKG: Katledilen meslektaşımızın kalemi yerde kalmayacak
12:35 DBP: Hakikati duyuran gazeteciler hedef alınıyor
12:08 Kadınlardan miting öncesi ‘jin, jiyan, azadî’ yürüyüşü
10:58 Gazeteci Ali Barış Kurt tutuklandı
10:49 Gazeteci Köylüoğlu'nun katledilmeden önceki değerlendirmeleri
10:47 Nehre atladığı iddia edilen genç kadının cenazesine ulaşıldı
10:30 Suriye’de her şey sil baştan
10:21 Ev hapsindeki gazetecilerin ilk duruşmaları görülecek
10:06 Gazeteci Aziz Köylüoğlu katledildi
09:59 Çandar: Öcalan’dan beklenen açıklama yeni bir dönemin miladı olacak
09:07 ‘Çözüm için anadilin önündeki engeller kaldırılmalı’
09:04 Mersin mitingi yarın: Özgürlük ve barışı haykıralım
09:04 İmralı döngüsünde komplo gerçekliği
09:01 DEDAŞ yüzde 98 engelli Türkiye’yi elektriksiz bıraktı
09:00 Şirnex'te talan da rant da AKP'li başkana ait: 2 yılda 933 milyon TL
09:00 08 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
07/02/2025
23:41 Ferhad Şami: Bir MİT ekibi güçlerimizin elinde
23:06 Gazeteci Öznur Değer: Hakikatin çığlığı olmaya devam edeceğiz
22:20 Tişrîn çevresi bombalandı
21:50 Trump’tan Gazze için ‘acelemiz yok’ açıklaması
21:16 Amed'de Dünya Anadil Günü çeşitli etkinliklerle kutlanacak
20:56 Mitinge tag çalışmasıyla çağrı: Barış ve özgürlük için buluşalım
20:06 Açlık grevinde olan Mesutoğlu için tag çalışması
20:01 Dink suikastındaki kamu görevlilerinin davasında karar çıktı
19:44 Mersin büyük mitinge hazırlanıyor: Hep birlikte barışı haykıralım
19:32 Adana'da biri çocuk 3 kişi tutuklandı
19:26 Gazeteci Öznur Değer’e darp raporu verilmedi!
19:01 Dêrsim’de köylüler yol ve sondaj çalışmasına karşı çıktı
18:58 Türkiye'den Kobanê’ye bağlı köye saldırı
18:54 Ege Denizi’nde 4.8 büyüklüğünde deprem
18:46 DFG: Tutuklamalar gerçeği gizleyemez, Daştan ve Bilgin gazetecidir
18:21 Duhok’ta bir eve SİHA saldırısı
18:04 Birçok kentte ‘Barış için özgürlük’ mitingi çalışması
17:35 Temelli: Abdullah Öcalan’dan eminiz, mesele iktidar ne yapacak?
17:09 Gazeteci Öznur Değer tutuklandı
16:51 Gazeteci Ali Barış Kurt gözaltına alındı
16:41 Kandilli Rasathanesi’nden 4’üncü deprem raporu
16:28 Pınar Selek'in davası 'savunmasının akıbeti' için ertelendi
16:12 Sêrt kayyımına tepki: Senden ala hırsız mı var?
15:54 Gazeteci Öznur Değer'e tutuklama talebi
15:49 Emeklilerin protestosunda ‘Sefalet’ oyunu sahnelendi
15:47 Amed’de miting çağrıları aralıksız sürüyor
15:14 IFJ İran'daki gazetecilere yönelik baskıyı kınadı
15:13 Keskin Bayındır: İktidar çözüm için yol haritasını açıklamalı
15:03 Cizîr'de yasaklarda katledilenler unutulmadı
14:40 Evin Cezaevi’ndeki 27 kadın tutsağa ceza
14:29 Osman Kavala'dan Ayşe Barım açıklaması
14:01 Sewreg'de kadını katletme girişimi
13:47 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Öcalan’ın özgürlüğü ertelenemez
13:43 UCM Trump'ın yaptırım kararını kınadı
13:22 Afet Yönetimi ve Dayanışma Derneği 2 yıllık stratejik planını açıkladı
12:31 Gazeteci Öznur Değer adliyeye sevk edilecek
12:11 Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahmini arttı
12:08 Fidanlığa adliye yapılması kararına itiraz
11:59 2 yaşındaki Sıla Yeniçeri davasında karar verildi
11:50 Aileler İmralı’ya gitmek için başvurdu
11:37 Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan'a ceza
11:32 Gazetecilerden Adalet Bakanlığı’na İmralı başvurusu
11:31 Ege'de depremler sürüyor: Tsunami uyarısı
11:02 Halide Türkoğlu: Abdullah Öcalan'la görüşmeler yasal çerçeveye kavuşturulmalı
10:59 Bakanlıktan Nevzat Bahtiyar kararına itiraz
10:58 Ankara'da 33 kişi sahte içkiden hayatını kaybetti
10:17 Halise Aksoy'a 6 yıl 3 ay ceza