154 gündür 'umut hakkı'nda adım atılmadı

img
HABER MERKEZİ - Devlet Bahçeli'nin 154 gün önce Meclis'te gündeme getirdiği Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı", AİHM'in 11 yıl önce verdiği "ihlal" kararına rağmen uygulanmıyor. 
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis kürsüsünden Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı"na dair yasal düzenleme yapılması yönündeki açıklamasının üzerinden 154 gün geçti. Ancak "umut hakkı"na dair şu ana kadar herhangi bir adım atılmadı. 
 
Bahçeli, 22 Ekim 2024 tarihinde partisinin haftalık grup toplantısında, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kabul ederek, Öcalan'a "örgütü tasfiye et" çağrısı yaptı. Bahçeli, söz konusu "şartın" yerine getirilmesi halinde Öcalan'ın DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşmasını ve "umut hakkı"na dair yasal düzenlemelerin önünün açılmasını istedi. 
 
Aradan 154 gün geçmesine rağmen herhangi bir adım atılmadı. Bu süreçte Abdullah Öcalan'dan tarihi bir çağrı yapıldı. Abdullah Öcalan, 27 Şubat'ta DEM Parti İmralı Heyeti ile birlikte "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı" yaptı. 
 
4 BİNİ AŞKIN TUTSAK BULUNUYOR
 
Bahçeli'nin Meclis'te dile getirdiği "umut hakkı" uzun yıllardır gündemde olan bir konu. "Umut hakkı", bir tutsağın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2014 yılında Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı" dair "ihlal" kararı verdi. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AB BK) de, 17-19 Eylül 2024 tarihlerinde yaptığı toplantıda, AİHM’in ihlal kararını görüşerek, Türkiye’ye gerekli önlemlerin geciktirilmeden alınmasını aksi halde Eylül 2025'teki toplantıda ara karar hazırlanacağı uyarısında bulundu. Ancak “ihlal” kararı ve uyarılara rağmen hala herhangi bir adım atılmış değil.
 
Cezaevlerinde, Abdullah Öcalan'ın yanı sıra 4 bini aşkın ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezasına çarptırılmış tutsak bulunuyor. Bu isimlerden birçoğu da "umut hakkı"ndan yararlanamıyor. "Umut hakkı"na dair merak edilenleri derledik.  
 
“Umut hakkı” nedir?
 
Eski Ceza Yasası’na göre verilen idam cezalarının yeni yasal düzenlemelere göre uyarlanması sonucunda verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları ile 3713 sayılı yasa ve 5237 sayılı yasanın 302. maddesi kapsamında mahkemelerce verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının infaz biçimi, mevzuatta ömür boyu yani ölünceye kadar şeklinde düzenlenmiştir. Bu cezaların istisnası yoktur. Fakat ‘umut hakkı’, bu ömür boyu hapis cezasına karşılık mahpusun belli bir süreden sonra toplumla yeniden buluşmasını sağlamak için öne çıkan bir haktır. Bu hakka sahip olan kişi belirli bir infaz süresinden sonra durumunun yeniden gözden geçirileceğini, bu gözden geçirmenin hangi gerekçeler üzerinden yapılacağını, kimlerin hangi yöntemlerle bu değerlendirmeyi yapacağını bilerek cezasını infaz eder. Başka bir ifade ile ‘umut hakkı’, öngörülebilir bir infaz biçimi getirerek kişinin yeniden özgürlüğüne kavuşma umudunu korumasını sağlar.
 
"Umut hakkı" ile ilgili bir süre sınırı var mıdır? 
 
Bu konuda herhangi bir süre sınırı bulunmamaktadır. AİHM buna yönelik vermiş olduğu kararlarda sürenin üye ülkenin egemenlik hakkı kapsamında kendisinin belirleyeceğini ifade eder. Ancak söz konusu sürelerin kişinin ‘umut hakkı’nı ortadan kaldıracak uzunlukta olmaması gerektiğini de dile getirir. Yani devletin sırf ölünceye kadar infaz şeklini ortadan kaldırmak için getireceği 30-40-50 yıllık sürelerin kabul görmeyebileceği belirtilebilir. AİHM, Vinter/Birleşik Krallık kararında 25 yıllık bir süreden bahseder. Burada mahkeme, sözleşmeci devletlerarasında ve karşılaştırmalı ve uluslararası hukuk materyalleri arasında, cezanın verilmesinden en geç 25 yıl sonra ve sonrasında periyodik olarak gözden geçirilmesini garanti altına alan bazı özel mekanizmaların sağlanmasına yönelik karar veriyor.
 
Ancak Mahkeme’nin bu konuda verdiği kararlardan (Kafkaris/Kıbrıs, Vinter/Birleşik Krallık vb.) özetle yorumu şu şekildedir: Sözleşmeci devlet tarafından hangi ceza adaleti sisteminin onaylandığına müdahale etmediği vurgulanmalıdır . Sözleşme, bu bağlamda, şartlı salıverme hakkı gibi özel bir ceza adaleti mekanizması gerektirmemektedir. Bu tür bir gözden geçirmenin şekli ve bir gözden geçirmenin yapılabilmesi için cezanın ne kadarının çekilmiş olması gerektiği sorusu, devletlerin kendi takdir yetkisi dahilindeki konulardır. Sözleşmeci devletler tarafından izlenmesi gereken usuller yargısal olmayan bir karaktere de sahip olabilir. Ancak, Mahkeme'nin içtihadına göre, ‘serbest bırakılma olasılığının değerlendirilmesini’ sağlayan bir sistem olması gerektiği açıktır ve ‘söz konusu takdir marjı sınırsız olamaz.’ Mahkeme, Sözleşmeci Devletin kendi hukuk sisteminde daha hafif tutukluluk koşulları veya erken salıverme imkanı tanıyacak herhangi bir imkan olup olmadığını inceler.
 
Bir diğer mahkeme yorumu; Macaristan, Mahkeme'nin kararlarına uymanın bir yolu olarak 2015 yılında ömür boyu hapis cezalarının otomatik olarak gözden geçirilmesini öngören yeni bir mevzuat çıkarmıştır. Bu mevzuat ile 40 yıllık hapis cezasının ardından hükümlü için zorunlu bir af prosedürü başlatılmaktadır. Ancak Mahkeme, bir mahkumun affedilmeden önce beklemesi gereken 40 yılın, tavsiye edilen azami süreden çok daha uzun bir süre olduğunu ve bu anlamda devletin sahip olduğu takdir marjı geniş olsa da, bu marjın dışında kaldığını belirtmiştir. Ayrıca Mahkeme, Macaristan'da cumhurbaşkanlığı affının müebbet hapis cezasının fiilen veya hukuken indirilebilmesini sağlayan bir yol olmadığını tespit etmiştir. Mahkeme, başvuranların beklemek zorunda kaldıkları uzun süreyi ve inceleme mekanizmasının yeterli usuli güvencelerden yoksun olmasını göz önünde bulundurarak, yeni Macar mevzuatının Sözleşme'nin 3. maddesi anlamında bir koruma sağlamadığına ve bir ihlal olduğuna karar vermiştir.
 
 "Umut hakkı", Türkiye mevzuatında yer alıyor mu? Kapsamı nedir? 
 
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 16/4. Maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 47. Maddesi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı ile ilgili Kanunun 25. Maddesi, 107/16. Maddesi yukarıda bahsi geçen cezaların hiç ara verilmeden ölünceye kadar çektirileceğini düzenlemektedir. Zaten AİHM’in ihlal kararı verilmesine neden olan yapısal sorunlar bu yasa maddeleridir. Bu cezalar yönünden ‘umut hakkı’, Türkiye yasalarında herhangi bir şekilde yer almamaktadır. Abdullah Öcalan ve aynı nitelikteki hükümlülerin haklarını ihlal eden düzenlemeler bunlardır. Bu düzenlemeler kategorik olarak şartlı tahliye yasaklarını içermektedir.  Bunların dışında, farklı cezalarla ilgili serbest kalma yöntemleri, Cumhurbaşkanlığı affı gibi mevcutsa da bunlar aynı nitelikte olmayan ceza tiplerine yöneliktir. Esas olarak ‘umut hakkı’nın bir yasa başlığı ile özel bir düzenleme olarak yasada bulunması şart değildir. Burada esas olarak kategorik şartlı tahliye yasakları doğrudan bu hakkın ihlali olarak yaşanmaktadır.
 
Kategorik şartlı tahliye yasakları yasadan kaldırıldıktan ve tahliye imkanı yasal olarak sağlandıktan sonra yasanın fiili uygulamasını tartışma imkanı olabilir.
 
AİHM, Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı” ile ilgili nasıl bir karar verdi?
 
AİHM 2000’lerden sonra verdiği bir dizi kararında, hükümlülerin ‘umut hakkı’na açık referanslar vermeye başladı ve konu üzerine önemli bir içtihat zinciri geliştirdi. Ölüm cezasının 2000’lerin başında kaldırılmasından sonra Abdullah Öcalan’ın cezası ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’na çevrilmişti. AİHM, ölüm cezası yerine öngörülen bu cezanın infaz biçimine dair değerlendirmesini Mart 2014 tarihli kararı ile yaptı ve karar Ekim 2014’te kesinleşti. Daha sonra aynı konuda AİHM, Eylül 2015’te Kaytan/Türkiye, Aralık 2015’te Gurban/Türkiye ve Şubat 2019’da Boltan/Türkiye kararlarını verdi. 
 
Mahkeme bu konudaki içtihadı ile aynı doğrultuda, ‘umut hakkı’ güvence altına alınmaksızın hükümlülerin ölünceye kadar cezaevinde tutulmasının Sözleşme’nin 3. maddesinin ihlali niteliğinde olduğuna defaten hükmetti. AİHM, Öcalan-2 Türkiye kararıyla Türkiye’yi 2014 yılında yeniden mahkum etti. ‘Ölünceye kadar hapis cezası’nın işkence yasağının ve dolayısıyla ‘umut hakkı’nın ihlali olduğuna hükmetti. Pozitif hukukun sınırları içerisinde ‘umut hakkı’nı belirleyen 4 ilke ortaya koydu ve Türk Hukuku’nda bunların karşılık bulamadığını belirtti. Bu 4 ilkenin meali, tahliye imkanının de jure (yasal) ve de facto (fiili) olarak mümkün olması, mahpusun hapis cezasının gözden geçirilme süreçlerinde usuli güvencelerinin olması ve mahpusun tutulma koşullarının resosyalizasyonuna uygun olması gerektiği… En kısaltılmış haliyle mahpusun bir gün tahliye edilebilme imkanı olduğu bilgisine sahip olması ve tecrit altında tutulmamasıdır. 
 
AİHM’in Öcalan dışında “umut hakkı” ile ilgili verdiği bir ihlal kararı ve bu kararın uygulandığına dair bir örnek var mı?
 
AİHM’in Vinter ve diğerleri/Birleşik Krallık kararı sonrası, İngiltere ve Galler Yüksek Mahkemesi verdiği bir karar ile Adalet Bakanı’na verilen müebbet hapis cezası hükümlülerini salıverme hakkını açıkça tanıdı. Yüksek Mahkeme, bu hakkın kapsamını, sınırlarını ve koşullarını da belirledi. Bakanlar Komitesi bu çerçeveyi AİHM kararının gerektirdiği genel önlemlerin alınması olarak değerlendirerek, denetim sürecini kapattı. Matiošaitis ve diğerleri/Litvanya kararının uygulanmasının denetimi sürecinde, Litvanya müebbet hapis cezası hükümlülerinin cezalarının infazının gözden geçirilmesi ve koşulları oluşmuşsa hafifletilebilmesi için bir mekanizma oluşturdu. Komite, bu konuda oluşturulan mekanizmanın ve mekanizmaya başvuru şartlarının Mahkeme’nin geliştirdiği standartlara uygun olduğuna karar verdi ve denetim sürecini kapattı.
 
Bakanlar Komitesi, bu ülkelerdeki mevcut sistemlerden bazılarını ‘iyi örnekler’ olarak kabul ediyor ve Türkiye tarafından bunlardan yararlanılması gerektiğini düşünüyor.
 
AİHM’in Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı”nın ihlal edildiğine dair verdiği karar sonrası Türkiye nasıl bir prosedür işlemeli?
 
Türkiye’nin yapması gerekenler konusunda, AİHM’in Gurban grubu kararları, Bakanlar Komitesi’nin diğer ülkelere dair denetim sürecinde attığı adımlar ve yaptığı değerlendirmeler bir yol haritası oluşturuyor. Buna göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Sözleşme standartlarına uygun şekilde gözden geçirilmesine imkan veren bir mekanizma oluşturulurken, şu temel ilkeler gözetilmeli:
 
- Mekanizma tarafından gözden geçirme sonrası talebe konu cezanın hafifletilmesine, indirilmesine, ortadan kaldırılmasına ya da şartla salıverilmeye kararı verilebilmeli,
 
- Cezanın gözden geçirilmesini talep edebilmek için cezaevinde geçirilmesi gereken süre 25 yıldan fazla olmamalı,
 
- Hükümlünün hayatındaki dikkate değer değişiklikler ve gelişmeler değerlendirmede dikkate alınmalı ve rehabilitasyon amaçlı olması gereken infazın, değerlendirme tarihi itibariyle sürdürülmesinin meşru bir dayanağının bulunup bulunmadığına bakılmalı,
 
- Bu değerlendirme objektif ve önceden belirlenmiş kurallara göre yapılmalı,
 
- Değerlendirmede dikkate alınacak esaslara dair düzenlemeler yeterli açıklıkta ve belirli olmalı,
 
- Hükümlüye sürece dair prosedürel güvenceler tanınmalı,
 
- Hükümlü sürece dair gereği gibi bilgilendirilmeli,
 
- İlk gözden geçirme sonrası ret kararı verilmesi halinde periyodik aralıklarla gözden geçirme sürdürülmeli,
 
- Mekanizma tarafından verilen kararın yargısal denetimi mümkün olmalı ve hükümlüye bu yola erişim hakkı verilmeli.
 
Türkiye bu kararı neden uygulamıyor? Uygulamamasına dair nasıl bir yasal dayanak sunuyor?
 
Türkiye AİHM’in verdiği kararların bireysel ve yapısal ölçüde yerine getirilip getirilmediğini, yaptığı periyodik izlemeler ile denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne 2015 yılında Öcalan-2 Türkiye kararını çevirip tüm yargı makamlarına yolladığını ve kararı icra ettiğini iddia eden bir eylem planı sundu. Abdullah Öcalan’ın avukatlarının başvurularına rağmen 7 yılda hiçbir gelişmenin sağlanamadığı dosyaya, 2021 yılı ve devamında sivil toplum örgütleri Türkiye’nin kararı uygulamadığına, yasasında değişiklik yapmak için hiçbir adım atmadığına, Öcalan-2 ihlal kararından sonra yani 2014’ten beri kaç müebbet ağır hapis cezası verildiğine dair bilgileri sivil toplumla paylaşmadığına, Terörle Mücadele Kanunu ile infazda eşitlik ilkesini uygulamadığına ve nihayetinde İmralı’da ağır tecrit koşullarının sürdürüldüğüne dair birden fazla kez bildirimde bulundu.
 
Türkiye manipülatif cevaplar ve eylem planı sundu ancak Bakanlar Komitesi, 30 Kasım-2 Aralık tarihlerinde yaptığı 1419’uncu toplantıda ‘umut hakkı’ dosyalarını gündeme aldı ve daha fazla gecikme olmaksızın mevcut mevzuatın kararlarla uyumlu hale getirilmesine ilişkin Türkiye’ye acil çağrıda bulundu. Komite, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan tutsakların sayısına ilişkin bilgi talep ederek, Türkiye’nin genel tedbirlere dair benimsenen gelişmeler hakkında en geç Eylül 2022’de Komite’ye eylem planı sunmasına karar verdi. Komite’nin bu somut ve açık taleplerine karşı Türkiye’nin verdiği cevap, Ekim 2022’de bir eylem planı sunmak oldu. Hükümet esasen diplomatik bir dille, Türkiye’nin bu konuda bir değişiklik yapma planı olmadığını söyledi. Son olarak Türkiye, yine benzer argümanlarla Temmuz 2024’te bir eylem planı sundu.
 
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Türkiye’nin bu kararı yerine getirmemesi halinde nasıl bir yaptırımı söz konusu olur?
 
Bakanlar Komitesi, Türkiye’den kararın uygulandığına dair eylem planları isteyebilir. Dava grubunu 3 aylık periyotlarla incelemeye alarak daha yakından izleme yapabilir. Devlet üzerindeki kararın uygulanması noktasındaki baskıyı artırmak için ara kararlar kurabilir. Ara kararlar düzenli yapılan toplantılar sonrası alınan genel kararlardan usulen daha etkilidir. AİHS’nin 46 (3) maddesi uyarınca Bakanlar Komitesi yorum sorunu dolayısıyla bir kararın uygulanmasının denetiminin tehlikeye girdiği kanaatine varırsa yorum konusunda bir karar vermek üzere konuyu AİHM önüne sevk edebilir. Bu mekanizmanın işletilebilmesi için Bakanlar Komitesi’nin üçte iki çoğunluğunun oyuna ihtiyaç vardır, bu nedenle de nadiren işletilir.
 
İstisnai durumlarda ihlal işlemlerinin başlatılması için AİHS’nin 46 (4). Maddesine başvurabilirler, Bakanlar Komitesi, devletin nihai bir karara uymayı reddettiği kanaatine varırsa, devletin kararı uygulama yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğine karar vermek üzere meseleyi AİHM’e götürebilir. Bu mekanizma kararın uygulamasını sağlayacak yeni bir araç olarak 2010 yılında (AİHS’e ek 14 no.lu Protokolün yürürlüğe girmesiyle) yürürlüğe konulmuştur. (Her ne kadar, mahkemenin uygulayabileceği bir yaptırım söz konusu olmasa da). Bu mekanizma da Bakanlar Komitesi’nin üçte iki çoğunluğunun oyu ile harekete geçirilebilir, bu nedenle de nadiren uygulanır.

Diğer başlıklar

21/04/2025
15:56 DEM Parti'den Ahmet Türk açıklaması
15:42 DEM Parti heyeti İmralı'dan döndü
15:35 Amed’de 'Öğretmenime Dokunma' eylemine engel
14:39 Polisin tehdit ettiği gazeteciden İHD’ye başvuru
14:34 Ali İsmail Korkmaz pankartına tahammülsüzlük
13:47 HDK, DBP ve DEM Parti heyeti Hewlêr’de
13:13 Avukatlardan Kozağaçlı’nın tutuklanmasına tepki
12:41 DEM Parti artan 'intihar' olayları için araştırma önergesi verdi
12:06 Hastaneden açıklama: Önder’in hayati tehlikesi sürüyor
11:51 Papa Francis hayatını kaybetti
11:46 'Rojava: Ortadoğu Rönesansı' kitabı çıktı
11:33 Xakûrkê'de patlama: 3 korucu yaralandı
11:32 Tutsak yakınlarına çıplak arama Adalet Bakanlığı’na soruldu
11:21 Amed'de mera alanına GES
10:32 Ekrem İmamoğlu 'diploma' ifadesi verecek
10:19 DEM Parti heyeti İmralı'ya gitti
09:51 Gözü görmüyor, kolu yok: AİHM kararına rağmen tahliye edilmiyor
09:30 Abdullah Öcalan: Sosyal muhalefet boşluğunu demokratik sosyalizmle dolduracağız
09:06 Kalp krizi geçiren tutsak Çam için bakanlığa başvuru
09:04 Sorunların tespiti için kapı kapı çalışma
09:03 Çiftçinin zararı büyük
09:03 Kuraklık yayla yolculuğunu geciktirdi
09:02 ÖHD'li Bozkurt: Türkiye 'umut hakkı' kararına uymak zorunda
09:00 Küçükbalaban: Çözüm isteniyorsa ivedilikle düzenleme yapılmalı
09:00 21 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
20/04/2025
23:24 Husiler, ABD'nin Yemen'de kara harekatına hazırlandığını duyurdu
22:26 Avrupa’daki Kürt gazetecilerden kolektif kurma kararı
21:25 Almanya Büyükelçiliği, Özerk Yönetimle bir araya geldi
20:33 Amedspor taraftarı hastane karşısına pankart astı: Diren Sırrı Abe
20:23 Amed Mali Müşavirler Grubu eşbaşkan adayları tanıtıldı
19:52 Suruç Katliamı 117'nci ayında: Hesap soracağız
18:24 Önder’in kardeşi: Kalbin sağ tarafında kasılmalar başladı
18:14 GES tehdidi altındaki mahalleye ziyaret
18:08 Yılmaz Erdoğan'dan, Önder'e ziyaret: Türkiye’nin ona ihtiyacı var
16:48 78’liler Girişimi: Barışı esas alan gelişmeleri destekliyoruz
16:16 Süryanilerden Paskalya kutlaması
16:00 Hasta tutsak Çam için tahliye çağrısı
15:49 Önder’in tedavi gördüğü hastaneye ziyaretler sürüyor
15:35 Hesandin'de önce maden şimdi askeri üs talanı
15:07 Kadınlardan fidan dikimi
14:31 DEM Parti: Grup Başkanvekillerimiz Adalet Bakanı ile görüşecek
13:29 İstanbul'da şüpheli kadın ölümü
13:27 Newroz Uysal Aslan: Öcalan'a özgürlük talebimiz değişmeyecek
13:22 Serhat'ta eşbaşkanlar toplandı: Gündemde faaliyetler ve çağrı var
12:52 Seyhan'da DEM Parti binasına saldırı
12:51 Miks’te köy korucusu, bir kişiyi öldürdü
12:50 Sûr'da Paskalya Bayramı kutlaması
12:08 Hol Kampı'nda 'güvenlik' operasyonu 3'üncü gününde
10:41 DEM Parti'den Paskalya Bayramı mesajı
10:16 Îlham Ehmed: Kürt Konferansı en kısa sürede düzenlenecek
09:33 Jin Dergi'nin bu haftaki konusu kadın mücadelesi
09:15 Tutsak yakınları: Özgürlük olmadan süreç ilerlemez
09:12 Maviyle yeşilin buluştuğu Tekoran Vadisi
09:11 Ünsal: Türkiye, Öcalan’ın çağrısının gereğini yapmalı
09:10 'Düş Yolcusu' Aksu'nun annesi: Süreci sahiplenelim
09:09 DSİ köylülerin suyunu sömürüyor
09:08 Çatışmalarda yakınlarını kaybedenler: Barış için adım atılmalı
09:07 Yüksek kira ve artan maliyetler esnafı zorluyor
09:06 Ekolojist Yılmaz: İklim değişikliği kapitalizm kaynaklıdır
09:00 20 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
19/04/2025
23:15 Cizîr Kantonu’ndaki ‘Kadın Edebiyat ve Sanat Festivali’ sona erdi
22:55 CHP’nin yürüyüşüne polis saldırısı
22:27 Talabani: PKK kongresi Türkiye’nin saldırıları nedeniyle yapılamıyor
21:52 Agirî’de halk buluşması: Abdullah Öcalan’a güveniyoruz
21:33 Amedspor’dan kritik 3 puan
21:29 Şişli’de kayyım protestosu
21:19 Ayşe Barım hastaneye kaldırıldı
21:15 Filistin için Taksim'e yürüyen CHP’lilere polis engeli
21:04 Şair Ahmet Telli: Şiir bir itirazdır
20:58 Sanal medyada hasta tutsak Çam'a özgürlük çağrısı
20:35 Mêrdîn’de söyleşi
20:29 Erdoğan ‘normal doğum’ pankartını savundu
20:25 Sulama göletine giren çocuk yaşamını yitirdi
20:10 HDK’den ‘Demokratik Toplum' buluşması
19:51 Bismil’de iki aile arasında silahlı kavga: 2’si ağır 7 yaralı
19:45 Amed'de ‘Çocuk Bahar Şenliği’ başladı
19:38 Amedspor 'Geçmiş olsun Sırrı abi’ pankartıyla sahaya çıktı
19:23 ‘Devlet çocukları sermayenin sömürüsüne teslim ediyor’
19:04 İran ve ABD’nin Roma’daki görüşmeleri sona erdi
18:39 Öğrenciler eylemde: Tutuklu arkadaşlarımızı geri alana kadar durmayacağız
18:31 Kürt gazeteciler ‘kapsayıcı örgütlenme’ gündemiyle toplandı
18:24 ‘AKP Filistin için timsah gözyaşları döküyor'
18:22 Cezaevinde şüpheli ölüm
16:45 Amed’de sürece dair ev ziyaretleri başladı
16:33 Efkan Ala Önder'i ziyaret etti: Sağlık durumu ciddiyetini koruyor
15:56 Uçakan ve Dala’nın taziyesine kitlesel ziyaret
15:53 Hasta tutsak Çam’ın sağlık durumu ciddiyetini koruyor
15:51 Erkek şiddeti: 1 kadın katledildi, 1 çocuk yaralandı
15:05 Ağır hasta tutsaklar Emin Çam ve Özge Özbek için tahliye çağrısı
14:52 Êlih’te kadın buluşması: ‘Jin, jiyan, azadî’ kazanacak
14:38 İHD Mersin yeni yönetimini belirledi
14:15 KHK eyleminde Ahmet Çoban anıldı
13:56 85 Beluc'un idamının durdurulması için çağrı
13:36 Kayıp yakınları: Gerçekler ortaya çıkarılsın failler yargılansın
13:20 44 yıl önce kaybedilen Yedigöl’ün akıbeti soruldu: Adalet arayışımız sürecek
13:04 Hol Kampı’ndaki operasyonda 16 DAİŞ’li yakalandı
12:23 Metro istasyonu ve füniküler hattı CHP'nin yürüyüşü öncesi kapatılacak
10:59 Sebahat Tuncel: Sırrı Süreyya Önder’i sahiplenme toplumsal barış talebidir
10:16 Barış Girişimleri’nden Önder açıklaması: Diren sevgili dost
10:14 Çağlar Demirel: Kadınlar Abdullah Öcalan ile görüşmek istiyor
09:44 ‘Çözüm olacaksa cezaevlerinden başlatılsın’
09:30 Baskı kıskacındaki öğrenciler: Örgütlü güç iktidarı korkutuyor
09:23 Ameliyat için gittiği hastanede ölen Damla Sakallı’nın otopsi raporu hala çıkmadı
09:14 Koçerlerin zorlu Qerejdax göçü başladı
09:13 Kayyımın 'rekabetsiz' ihalesi iptal edildi
09:13 Remziye Bor’un katledilişinin 9’uncu yılı: Cezasızlık politikası devrede
09:12 640 gündür nöbette olan Mexmurlular: İmralı sistemi lağvedilmeli
09:09 LİDAŞ’ta milyarlık buğday vurgunu: 9 kişi tutuklandı
09:08 Simon Dubbins: Abdullah Öcalan’ın liderliği dünya için kritik öneme sahip
09:03 Zirai don çiftçilerin baharını dondurdu!
09:02 UCM ve BM’ye başvuru: HTŞ’nin suçları cezasız kalmamalı
09:01 Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümü: Avukatlar savcıyla görüşecek
09:00 19 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
08:49 Qers’te bir kadın katledildi
18/04/2025
23:48 ABD'den 'Suriye'ye seyahat' uyarısı
22:33 Sırrı Süreyya Önder üç gündür yoğun bakımda: Umutlu bekleyiş sürüyor
22:10 Kemalpaşa Belediyesi soruşturması: 2 tutuklama
21:27 Amêdiyê 27 kez bombalandı
20:14 Leyla Güven’den Önder’e ‘geçmiş olsun’ mesajı
20:06 Beşiktaş Belediyesi soruşturması: 5 tutuklama
19:51 Bakanlık açıkladı: 36 bin 738 üretici don zararına uğradı
19:45 Önder’i ziyaret eden Fuat Oktay: Beraber ilerlemeliyiz
19:09 Filistin Devlet Başkanı Abbas'dan Şam’a ziyaret
19:04 QSD, YPJ ve uluslararası koalisyon Tişrîn Barajı’nda
18:59 Löwy: Kürt halkı bütün dünya halklarının barışını istiyor
18:50 Lazkiye’de bazı bölgeler ablukaya alındı
18:20 ‘Tamboğa’nın tutuksuz yargılanması hayati önemdedir’
17:59 Üniversitelerde Ali İsmail Korkmaz protestosu
17:42 ‘Geçmiş gelecektir’ bellek çalışmasında özne olmanın önemi tartışıldı
17:10 Zirai dondan etkilenen üreticilerden faizsiz kredi talebi
16:49 Wan Büyükşehir Belediyesi Kadın Meclisi toplandı
16:29 TJA ‘Örgütlenerek özgürleşiyoruz’ buluşması düzenledi
16:26 Ayşegül Doğan: Risk devam ediyor, umutlu bekleyişimizi sürdürüyoruz
16:06 Tutsakların hastane sevkine 'ağız içi arama' engeli
15:56 TTB'den İçişleri Bakanlığı hakkında suç duyurusu
15:43 Kobanê Davası tutsaklarından Önder’e mesaj: Kalbimiz seninle
15:38 Agirî'de çiftçi buluşmaları devam ediyor
15:32 Hukuk örgütlerinden Kozağaçlı protestosu: Buradayız!
15:31 Belucistan’da gözaltılara karşı oturma eylemi
15:29 Wan'da mağazaya silahlı saldırı: 1 ölü
15:27 Emeklilerden elektrik zammına karşı yürüyüş
15:26 Miks Belediyesi'ne kayyım kararının iptali davası görüldü
14:56 Ankara'da 1 Mayıs'ın adresi Tandoğan
14:52 İBB soruşturmasında Abbas hakkında tahliye
14:45 Narin davasında fail avukatları hakimi HSK’ye şikayet etti
14:41 Öğretmenler: 600 bin aday varken 15 bin atama yapıldı
14:35 TTB'den bakanlıklara yazı: Hasta tutsak sevkleri ambulanslarla yapılmalı
14:08 4 günde 627 saldırı yapıldı
14:06 'Emekliler açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edildi'
13:58 DİSK, KESK, TMMOB, TTB: 1 Mayıs’ta Kadıköy’deyiz