ANKARA - 10’uncu Yargı Paketi’ne ilişkin açıklama yapan DEM Parti, paketin halkın beklentisini karşılamadığını, yeniden düzenlenmesi için önerge ve teklifler vereceğini açıkladı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Adalet Komisyonu üyeleri, 10’uncu Yargı Paketi'ne ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Milletvekilleri Zülküf Uçar, Ali Bozan, Nevroz Uysal Aslan ve Dilan Kunt Ayan katıldı.
Dilan Kunt Ayan, paketin Kürt sorunun çözümü bağlamında devam eden sürecin ruhuna uygun olmadığını belirterek, talep ve önerilerinin pakette yansımadığını dile getirdi. Dilan Kunt Ayan, “Halktan, hukuktan ve mağdur kesimlerden yükselen çağrılara kulak tıkayan bir anlayışla hazırlanmıştır. 27 Şubat'ta Sayın Öcalan tarafından yapılan 'Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı tarihsel, siyasal ve toplumsal olarak yeni bir sürecin kapılarını aralamıştır. Ardından gelen 12 Mayıs Açıklaması, Türk ve Kürt halkları arasında ortak yaşam umudunu büyüten, tarihi bir adımdır. Böylesi bir atmosferde atılacak her yasal adımın onurlu barışa ve birlikte yaşama katkı sağlamaya yönelik olmalıdır" dedi.
Paketin eşitlik ilkesine aykırı bir şekilde hazırlandığını belirten Dilan Kunt Ayan, “Özellikle infaz düzenlemelerinde yapılan değişiklikler, 10 binlerce mahpus ve aileleri için derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Siyasi mahpuslara, hasta mahpuslara, cezaevinde sistematik ayrımcılığa maruz kalanlara dönük gerekli iyileştirmeler yer almamaktadır. Mevcut eşitsizlikler daha da derinleştirilmektedir. Paket; Anayasa’ya aykırı, hukuki öngörülebilirlikten uzak, keyfi ve ayrımcı düzenlemeler içermektedir. Geçmiş infaz değişikliklerinden kaynaklı mağduriyetler giderilmemiştir. Adalet duygusu, bir kez daha siyasal hesaplara feda edilmiştir. Bu yasa teklifinde toplumun adalet talebine sırtını dönmüş; demokratik çözümün, toplumsal barışın ve hukuki eşitliğin imkânlarını değerlendirememiştir" diye belirtti.
ADALET BAKANI SÖZ VERDİ
Dilan Kunt Ayan, açıklamanın devamında şunları söyledi: “Halkın yıllardır umutla beklediği düzenlemeler bir kez daha kapsam dışı bırakılmış ve kamu vicdanı bir kez daha örselenmiştir. Halk bu pakette hasta mahpusların şartsız ve ayrımsız tahliye ve tedavi imkanlarının sağlanmasını bekliyordu. Yine 31 Temmuz 2023 tarihli Covid Yasası’nda adli ve siyasi mahpuslarla ilgili hukuki eşitsizliklerin giderilmesini bekliyordu. Hiçbir suç ayrımı yapılmaksızın mükerrerlere ve ikincil mükerrerlere yönelik koşullu salıverme yasaklarının kaldırılmasını bekliyordu. 2020 tarihli Ayrımcı İnfaz Yasasından dışlanan siyasi mahpuslar için eşitlik bekliyordu. Keyfi ve ayrımcı infaz sisteminden kurtulmak, herkes için hukuka uygun, öngörülebilir ve adil bir infaz sistemine katkı sağlayacak düzenlemeler talep ediyordu. Ve bu beklentiler halkın kendi kendine ürettiği umutlar değil; bizzat Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un kamuoyuna verdiği sözlerin, taahhütlerin sonucu oluşan beklentilerdir.
KOMİSYONA ÖNERGE SUNULACAK
İnfaz Kanunu’nun 110. Maddesinin 3. fıkrasında yapılan düzenlemede, ağırlaştırılmış müebbetlere getirilen istisnanın teklif metninden çıkartılması önergesini sunacağız. Yine ağır hasta mahpuslarla ilgili 'Toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmama' şeklindeki muğlak ve keyfi şartın çıkartılmasını isteyeceğiz. Kadın, çocuk ve yaşlılar için öngörülen özel infaz usullerinden siyasi mahpusların faydalanmasını engelleyen ayrımcı ifadelerin çıkartılması için önergemizi komisyonda sunacağız. Ayrıca, yeni maddeler ihdas edilmesi için teklifler sunacağız.
KOVİD-19 DÜZENLEMESİ
Başta 31 Temmuz Kovid Yasası’nın eşitlikçi ve hukuka uygun şekilde düzenlenerek pakete dahil edilmesini, yeni bir ihtisas maddesi olarak düzenlenmesi için sunacağız önerge sunacağız. İnfaz Kanunu 16. maddede ağır hasta mahpuslarla ilgili olarak ‘kesin hayati tehlike’ ibaresinin çıkartılarak ‘mevcut ağır bir hastalık’ şeklinde değiştirilmesini teklif edeceğiz. Komisyonun ve iktidar vekillerinin halkın eşitlik ve adalet taleplerine kulak vermesi gerekiyor. Çoğulcu, çözümcü ve demokratik şekilde bu önerilerimizin dikkate alınarak paket kapsamının önerilerimiz şeklinde düzenlenmesi için hala geç değil. Biliyorsunuz komisyonda da bu Meclis Genel Kurulu'nda da bu değişiklikler yapılabiliyor.
Komisyon aşamasında da Genel Kurul aşamasında da ve bulunduğumuz her yerde en yüksek ses ile bu eksikliklerin ve eşitsizliklerin giderilmesi için muhalefet edeceğiz. Toplumsal barışı, hukukun üstünlüğünü, adaleti ve eşitliği savunmaya devam edeceğiz.”