AMED - Licê’de şüpheli kadın ve çocuk ölümlerine karşı yürüyüş yapılarak, faillerin bulunması çağrısı yapıldı. 

 

Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) öncülüğünde Amed'in Licê (Lice) ilçesinde artan şüpheli kadın ve çocuk ölümlerine karşı yürüyüş yapıldı. Kelvan mahallesinde bir araya gelen kadınlar, Demokrasi Parkı'na kadar yürüdü. Amed Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Serra Bucak ve ilçe belediye eşbaşkanlarının yanı sıra DBP ve DEM Partili çok sayıda kadın siyasetçi de yürüyüşe katıldı. "Kirli ellerinizi çocukların ve kadınların üzerinden çekin" pankartının açıldığı yürüyüşte, katledilen kadınların fotoğrafları taşındı. Sık sık “Jin jiyan azadî”, “Kadın cinayetleri politiktir” ve “Bijî berxwedana jina” sloganları atıldı. 

 

'SESSİZ KALMAYACAĞIZ'

 

Açıklamayı yapan TJA'lı Tülay Deniz, erkek-devlet şiddetinin kadınları katletmeye devam ettiğini söyledi. 17 Haziran’da evinde şüpheli şekilde yaşamını yitirmiş halde bulunan Yaren Erkaplan’ın da katledilmesinin erkek-devleti şiddetinden bağımsız olmadığını ifade eden Tülay Deniz, kadınların her gün sokakta, evde ve iş yerinde katledildiğini söyledi. Tülay Deniz, “Licê’de 17 yaşında hamile olan (genç kadın-çocuk) evinde kafasına silahla ateş ederek yaşamına son verdi, yaşamdan koptu. Yüzlerce kadın intihar süsü verilerek, katledilirken bizler bu cinayetler karşısında sessiz kalmayacağız" dedi. 

 

MAYIS'TA 30 KADIN KATLEDİLDİ

 

Cezasızlık politikası sonucu kadınlara yönelik katliamların arttığını söyleyen Tülay Deniz, "Ulaşabildiğimiz kadarıyla sadece Mayıs ayında 30 kadın katledildi, 6 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Bizler bir kez daha belirtiyoruz ki şüpheli cinayet ya da intihar adı altında kadınlar ve çocuklar katlediliyor. Çocuk istismarlarının üzeri örtülüyor. Dün Erxêni’de 9 yaşında bir kız çocuğu bıçaklanarak katledilmiştir” diye belirtti. 

 

'ÖZ SAVUNMAYI ÖRGÜTLEYECEĞİZ'

 

Licê ve Ergani ‘de yaşanan bu iki olayın peşini bırakmayacaklarını dile getiren Tülay Deniz, “Failler bulununcaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Hukuki süreçlerin takipçisi olacağız. Bizlerin tahayyül ettiği yaşam kadına yönelik şiddet ve katliamların son bulacağı özgür ve eşit bir yaşamın inşasıdır. Nitekim Sayın Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yapmış olduğu ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ da bu yaşamın nasıl inşa edileceğinin çağrısıdır. Kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve katliamların durmasına yönelik çağrıdır. Bu çağrının etrafında en güçlü şekilde örgütlenerek kadına yönelik şiddet ve katliamların karşısında mücadelemizi büyüteceğiz. Özel savaş politikalarına karşı öz savunmamızı örgütleyerek, büyüterek cevap vereceğiz. Jin Jiyan azadî felsefesi ile yaşamlarımızı örgütleyecek demokratik toplumu inşa edeceğiz.”

 

Yürüyüş sloganlarla son buldu.