BÊDLİS - Tetwan'daki festivale katılan yazar Faik Taç, "Öcalan'ın çağrısı sanat için de yeni bir dönemin kapısını araladı. Sürece sıkı sıkıya tutunalım. Yasaklar kalkarsa toplum nefes alır" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Bedlîs'in Tetwan Belediyesi tarafından "Barışın yolunu sanatla örüyoruz" şiarıyla düzenlenen festival sürüyor. Kadın ve çocuk temalı etkinliklerin yanı sıra konser, panel ve imza etkinlikleri düzenleniyor. 30 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edilen Faik Taç da festivalde Gulêsiyabend adlı kitabının tanıtımına katıldı.
'ATEŞİN İÇİNDEN BİR ŞEYLERİ KURTARIYORUZ'
Festivale yoğun ilgi olduğuna dikkati çeken Taç, "Kürtler ne kadar engel olursa olsun sanat ve kültürüne sahip çıkıyor. Bu insanda umut uyandırıyor. Kürtler 100 yıldır inkar ve asimilasyon politikalarıyla yüz yüze. Bu yasaklar dil, kültür ve sanat alanında da kendini gösteriyor. Ama Kürt halkı bu yasaklamaları hiçbir zaman kabul etmedi ve hep bu politikalar karşısında mücadele etti. Halk olarak sürekli bedel ödedik, gelinen noktada bu politikaları kabul etmediğimizi bir kez daha gösterdik. Bugünden sonra da asla boyun eğmeyeceğiz" diye konuştu.
Taç, "Ben uzun yıllar cezaevinde kaldım ve birkaç çalışma yaptım. Bütün yasaklara rağmen ilk eserimiz basıldı. Kürtçe kitap yazmayı her zaman kimliğimize sahip çıkmak olarak değerlendirdim. Kürtçeyi 'xwebûn (kendi olmak)' olarak görüyorum. Kürtçe yazmayı ateşin içinde bir şeyleri kurtarmak olarak değerlendiriyorum. Kürtlerin dili, kültürü, masalı, şarkısı ve hakları gün be gün eriyor. Bizler de o eriyen yerden tutup, ateşin içinden çekip toplum ile birleştiriyoruz" şeklinde konuştu.
'SÜRECİ SAHİPLENELİM' ÇAĞRISI
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"na değinen Taç, çağrının bütün alanlarda olduğu gibi sanat için de yeni bir dönemin kapısını araladığını söyleid. Taç, "Bu süreçte artık her şey demokratikleşmeye gidiyor. Bütün halkların bu çağrıdan umudu var ve sahipleniyorlar. Bütün halklar bu çağrıyla birlikte özgür ve daha iyi koşullarda yaşayabilecekler. Kürtler olarak siyasi alanda kendi haklarımızı konuşabileceğiz. Bu da hem biz Kürtler hem de bütün halklar için önemlidir. Bizler sürece inanıyor ve destekliyoruz. Türkiye bu çağrı ile birlikte demokratikleşecektir. Kürtlere yönelik geliştirilen bütün yasaklamalar bir bir ortadan kalkar. Sanatın önündeki yasak ve engeller kalkarsa toplum nefes alır. Kürtçeye statü verilmeli ve okullarda ders olarak verilmeli. Kimlik ve sanat birbiriyle bağlantılıdır. Bu sürece sıkı sıkı tutunup sahip çıkmamız gerekir" şeklinde konuştu.