ANKARA- DEM Parti’li Newroz Uysal Aslan Aslan, Sincan Cezaevi’ndeki tutsaklar yönelik hak ihlallerini İHİK’e taşıdı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şırnex Milletvekili Newroz Uysal Aslan, Sincan Kapalı Cezaevi’nde sistematik hale gelen hak ihlallerine ilişkin Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na (İHİK) başvuruda bulundu.
Newroz Uysal Aslan başvurusunda, Sincan Cezaevi'nde tutulan tutsakların aktardığı çok sayıda hak ihlaline yer vererek, cezaevi yönetiminin keyfi uygulamalarla temel insan haklarını ihlal ettiğini ve bu uygulamaların Anayasa’ya ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı olduğunu belirtti.
HAK İHLALLERİ VE UYGULAMA SORUNLARI
Başvuruda, cezaevinde tespit edilen hak ihlalleri ve uygulama sorunları şu şekilde sıralandı:
*Ağırlaştırılmış müebbet hükümlüleri yalnızca günde 1 saat, diğer mahpuslar ise günde 1 saat 50 dakika havalandırmaya çıkarılmaktadır. Günün kalan 22-23 saati tek kişilik hücrelerde geçirilmektedir.
*İdare, ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerinin 1 saat 50 dakika havalandırmaya çıkarılması gerektiğini kabul etmekle birlikte bu sürenin uygulanmadığı; diğer mahpuslar için ise herhangi bir gerekçe sunulmadığını ve cevap verilmediği belirtilmiştir.
*Mahpuslar arası kitap ve gazete alışverişi yasaklanmıştır.
*Aramalarda kişisel yazılara, kitap çalışmalarına el konulmaktadır.
*Kendi paralarıyla alınan kitaplar teslim edilmemekte; Kürtçe yayınlara erişim sistematik biçimde engellenmektedir.
*Mahpuslar havalandırma, spor ve görüş gibi alanlara geliş-gidişlerde yani hücrelerinden çıkarılıp tekrar getirildikleri her aşamada ikisi el, ikisi dedektör olmak üzere toplam 4 kez detaylı üst aramasına maruz bırakılmaktadır.
*Hastane sevklerinde bu sayı 8'e çıkmakta ve yapılan aramalar mahpuslar tarafından açıkça "onur kırıcı" olarak tanımlanmaktadır.
*Ayrıca mahpuslar keyfi disiplin soruşturmalarına ve cezalarına maruz kaldıklarını belirtmektedir.
*Ailelerin büyük çoğunluğunun Ankara dışında ikamet etmesine rağmen görüş saatlerinin sabah 09.00’a çekilmesi, fiilen görüş hakkının ortadan kaldırılmasına yol açmaktadır.
*Açık görüşler sırasında infaz ve koruma memurlarının alan içinde bulunması ve konuşmaları dinlemeye çalışması mahremiyeti ihlal etmektedir.
*Kantin taleplerinde farklı ürünler gönderilmekte, geç gelen aileler görüştürülmeden geri çevrilmektedir.
*Kantindeki ürünler fahiş fiyattan satıldığı, kırtasiye malzemelerinin çeşitli olmadığı ve açık görüşlerde kantinden talep edilen ürünler yerine farklı ürünler getirildiği belirtilmektedir.
*Elektrik faturaları, koridor sonundaki ortak sayaçtan okunmakta ve bu sayacın ölçtüğü enerjiye idarenin kullandığı cihazlar (koridor ışıkları, LKP(lokal kapı paneli) ve MKP (merkezi kapı paneli) da dahil edilerek tüm yük mahpuslara yansıtılmaktadır.
*Mahpusların bireysel sayaç talebi cevapsız bırakılmış, mevcut sistemin yönetmeliğe aykırı biçimde uygulandığı açıkça belirtilmiştir.
*Oda değişikliği talebi olmayanların odaları değiştirilmektedir; buna karşın talepte bulunan mahpusların talepleri dikkate alınmamaktadır.
*Cezaevi mimarisi nedeniyle mahpuslar birbirlerine yardımda bulunamamaktadır.
*Bazı mahpuslar özellikle yabancı uyruklular temel ihtiyaçlara bile ulaşamamaktadır. Bu kişiler su dahi temin edememekte, hijyenik olmayan vanalardan su içmek zorunda kalmaktadır. Bu durumda olan bazı mahpuslar: Derviş İsmail, Ahmet Muhammed Halife Aziz, Barış Alhani, Zeynel Abidin Bozkurt.
*Mahpuslar, gönderdikleri mektupların alındı belgesinin kendilerine verilmediğini idarenin ‘taahhütlü mektupların, mektup okuma birimi tarafından her salı ve cuma günleri hükümlü tutuklulara ilgili barkod numaralarının teslim edildiğini’ diyerek yalan söylediğini yada tutuklu ve hükümlülere kendilerinin dahil olmadığını, kendilerine hiçbir şekilde alındı belgesi verilmediğini belirtmektedir.
*Radyo bulundurmaya izin verilmediği; televizyon yayınlarında ise ciddi kısıtlamalar ve teknik sorunlar yaşandığı ifade edilmiştir.
*Mahpuslar hastaneye sevklerin mütemadiyen iptal edildiğini ya da ertelendiğini belirtmektedirler. Bu durum sağlık sorunlarının ilerlemesine neden olmaktadır.”
HASTA TUTSAKLAR
Başvuruda, bazı hasta tutsakların sağlık durumlarına ilişkin ise şu bilgilere yer verildi:
“*Roger Tirej Özalp: Prostat, kulak ve işitme bozuklukları bulunmaktadır.
*Mehmet Emin Çeçi (60 yaşında): Prostat, astım, hemoroit, mide ülseri hastalıkları var.
*Kadri Sönmez: Hipertansiyon hastasıdır.
*Sabri Yavuz (74 yaşında): 16 Kasım 2022’de kasık fıtığı ameliyatı geçirmiş, 2024 yılında safra kesesi ameliyatı olmuştur. Ayrıca Hepatit B, prostat ve apandisit hastalıkları mevcuttur.
*Kenan Avcı: Guatr hastası ve aynı zamanda kanser hastasıdır.
*Cihan Yaşar: Spor sırasında düşmüş; ayağında ve kaval kemiğinde kırık meydana gelmiştir.
*Şahin Gümüş: Kulağından ameliyat olmuş, işitme kaybı yaşamaktadır.
*Mehmet Maşuk Abay: Tüm dişleri dökülmüş, ön dişlerinden yalnızca üçü kalmış; her gün hastaneye götürülmesine rağmen tedavi başlatılmamıştır. İmplant bedelini yatırmasına rağmen hâlâ işlem yapılmamaktadır. Diş sorunu 7-8 yıldır sürmekte, bu süre boyunca somut bir tedavi uygulanmamıştır.
*Mehmet Nuri Özen: Kronik mide ülseri bulunmaktadır.
*Mehmet Balkaç: Sırtında kurşun olduğu, ortopedik yatak kullandığı başka kronik rahatsızlıkları bulunduğunu belirtmektedir. Ancak mahpus spora çıkarılmadığını ifade etmektedir.
Mehmet Maşuk Abay: Gece kendisine ‘sabah hastaneye götürüleceksiniz’ denilmesine rağmen, sabah sevkin iptal edildiği ve bu durumun defalarca tekrarlandığı ifade edilmiştir. Söz konusu iptallerin, jandarmanın bulunamaması gerekçesiyle yapıldığı belirtilmiştir.
TALEPLER
Newroz Uysal Aslan, bu başvuru kapsamında İHİK’in yalnızca şikayetleri incelemekle değil, aynı zamanda insan haklarını ihlal eden mevzuat ve uygulamaları tespit ederek, bunların ortadan kaldırılmasına yönelik gerekli adımları atma yükümlülüğü bulunduğunu ifade etti.
Bu doğrultuda, başvuruda cezaevlerine ilişkin olarak şu taleplere yer verildi:
“*Havalandırma sürelerinin asgari insan hakları standartlarına uygun şekilde yeniden düzenlenmesi,
*Kitap ve yayınlara erişim engellerinin kaldırılması, Kürtçe yayın yasağının sona erdirilmesi,
*Onur kırıcı arama uygulamalarının durdurulması,
*Görüş saatlerinin erişilebilir hale getirilmesi ve mahremiyetin sağlanması,
*Kantin fiyatlarının makul seviyeye çekilmesi ve temel ihtiyaç malzemelerinin çeşitlendirilmesi,
*Elektrik tüketiminin bireysel sayaçlarla adil biçimde ölçülmesi,
*Mektuplar için alındı belgesi uygulamasının kurumsal bir düzene bağlanması,
*Sağlık hizmetlerine erişimin kesintisiz sağlanması; diş tedavisi gibi yıllardır süren mağduriyetlerin giderilmesi,
*Jandarma personel eksikliği nedeniyle sağlık hakkının engellenmemesi için yapısal tedbirlerin ivedilikle alınması,
*Yoksul ve yabancı mahpuslar için sosyal yardım mekanizması kurulması,
*Keyfi oda değişikliklerinin sonlandırılması ve taleplerin dikkate alınması,
*Komisyon bünyesinde faaliyet yürüten Hükümlü ve Tutuklu Hakları İnceleme Alt Komisyonu üyeleri tarafından 12.05.2025 tarihinde gerçekleştirilen Sincan Cezaevi ziyareti raporun geciktirilmeksizin açıklanması ve kamuoyunun bilgisine sunulması.”
BAGER SAYAK: CEZAEVİ PROVAKASYON PEŞİNDE
Sincan Cezaevi'nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin ayrıca Sincan 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Bager Sayak ise vasisi Ahmet Sayak ile yaptığı telefon görüşmesinde cezaevi idaresinin provokasyon peşinde olduğunu ifade etti. Hafta içinde yapılan görüşmede, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürece ilişkin "provokasyonlara izin verilmeyeceği" yönündeki açıklamasına atıfta bulunan Sayak, şu ifadeleri kullandı: “Cezaevlerinde bu tür provokasyonlar, tutsakların duyarlılığı sayesinde yaşanmıyor. Ancak bundan sonra burada bir şey olursa, bunun sorumlusu biz değil, cezaevi idaresi ve savaş konseptini temsil eden, Kürt düşmanı Cezaevi Müdürü E.D.’dir”