İzmir Yaşam Alanları, Çeşme ve Urla’yı kapsayan 511 parsel arazi için verilen "Acele kamulaştırılma" kararının rant alanı yaratma girişimi olduğunu belirterek, buna karşı mücadele edeceklerini duyurdu.
Akdeniz ilçesi Karaduvar Mahallesi’nde kurulmak istenen polipropilen fabrikasına karşı tüm mahalleli birlik olup çevre platformu kurdu. Platformun Sözcüsü Yusuf Uygur, fabrikanın kurulması halinde balıkçılık ve hayvancılığın biteceğini söyledi.
Her geçen yıl ormanların daha da azaldığına dikkati çeken Prof. Dr. Erdoğan Atmış, milyonlarca yılda oluşan bir ekosistemi yok edip yerine başka bir yerde “biz yeni bir orman kurduk” demenin basit bir aldatmacadan öteye gitmediğini söyledi.
Cudi Dağı bölgesinde koruma altında olan dağ keçileri çevre kentlerden gelen kişilerin hedefinde. Bölgedeki yurttaşlar, şikayetlerinin göz ardı edildiğini belirterek, söz konusu duruma ilişkin önlem alınması çağrısında bulundu.
Ekoloji panelinde konuşan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, savaş ile ekolojik kriz arasındaki ilişkiye değinerek, "Ekolojik yıkıma karşı verilen mücadeleleri savaşa karşı vermediğimiz sürece başaralı olamayız” dedi.
Meclis Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı taslağı değerlendiren HAYTAP yöneticilerinden Şule Baylan, hayvan haklarıyla ilgili mevcut yasanın değiştirilmesi ve hayvan haklarını odağına alan bir yasa çıkartılmasını istedi.
Hasankeyf Koordinasyonu, duyarlı bütün kesimlere Hasankeyf ve Dicle Vadisi için çağrıda bulunulurken, STK ve siyasi partiler yeterince duyarlı yaklaşamadıkları yönünde özeleştiride bulundu.
Ilısu Barajı göleti hızla yükselirken, Hasankeyf'in Dicle Vadisi ile bağını sağlayan yol su altında kaldı.
DAD Eş Genel Başkanı Musa Kulu, termal kaynak bulunan Dinar Deresi mevkiine beş yıldızlı otel yapılmak istenmesine “Kutsallarımız, doğal kaynaklarımız rant alanı değildir” diyerek tepki gösterip, bu saldırıları kabul etmeyeceklerini söyledi.
Ilısu Barajı, 199 yerleşim yerindeki mezarları sular altında kalmaya başladı. Ailelerin mezarların taşınması için yaptığı başvurular ise yanıtsız bırakılıyor.
Yapımı süren Akkuyu Nükleer Santral’in taşeronu Akkuyu Nükleer A.Ş ve Rosatom’un yalan kampanyalar yürüttüğünü belirten çevreciler, “Halkımızın arasında, ev ev, sokak sokak, alanlarda nükleer yalanlara karşı doğruları dile getirmeye devam edeceğiz” dedi.
AKP’nin projeleriyle sadece doğanın zarar görmediğini aynı zamanda tarihin de yok edildiğini belirten Prof. Dr. Beyza Üstün, Sur’un yerle bir edildiğini, 12 bin yıllık Hasankeyf yok edildiğini ve şimdi de Kanal İstanbul projesi ile bölgede bulunun tüm tarihi alanlar yok edilmek istendiğini söyledi.
Ayvalık Adaları Tabiat Parkı sınırları içerisinde kurulması planlanan tesisler için 11 Şubat’ta yapılacak ihaleye tepki gösteren Ayvalık halkı, “Tabiat Parkı ile bu bölgedeki kıyılarımız rantın değil halkın ortak malıdır. Halka kapatılamaz” dedi.
Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, Kanal İstanbul projesinin her yönüyle bilim dışı olduğunu vurgulayarak, “Kanal İstanbul diğer mega projelerle birlikte İstanbul’u ciddi yıkıma uğratacak” dedi.
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu, Kadıköy’de gerçekleştirdiği meşaleli insan zinciri ile Kanal İstanbul projesini protesto etti.